MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ile ... ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.09.2010 gün ve 125/410 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... mirasçısı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı...., 956 parselin 1/2 oranında adına tescil edilmesi gerekirken kadastro çalışmaları sırasında 1/2 payının....1/2 payınında... adına tespit ve tescil edilmesi üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne açılan davada tescil isteği sehven unutulduğundan yapılan yargılama sonunda tapu kaydının iptaline karar verildiği halde 1986/51 Esas, 315 Karar sayılı ilamda tescil konusunda bir hüküm kurulmadığından iptal edilen 1/2 payın adına tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılardan ... 22.10.2006 tarihli oturumdaki beyanında, davacının dava konusu ettiği hissenin amcası ...üzerindeki paya ilişkin olduğundan kendi hisselerinde davacının hakkı olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, 956 parselin malikhanesindeki... ve... kısmının iptali ile 1/2.... oğlu ......, 1/4 payın .... oğlu... 1/4 payın ...oğlu ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu 956 parsel kadastro çalışmaları sonucu tarla vasfı ile 1/2'şer oranda ... ve ... adına tescil edilmiştir. Eldeki dosyanın davacısı ..... tarafından mirasen intikal ve eklemeli zilyetliğe istinaden... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne açılan davada 956 parselin tapu kaydının iptalinin talep edilmesi üzerine; davalı .... 14.05.1986 tarihli oturumda "açılan davayı kabul ediyorum. 1/2 davacıya, 1/2 ...'ya aittir" şeklinde beyanda bulunarak davayı kabul etmiştir. Ancak, yargılama sonunda... Sulh Hukuk Mahkemesi 24.12.1986 tarih 1986/51 Esas, 315 Karar sayılı ilam ile 956 parselin tapu kaydının iptaline karar vermiş, ilgili karar Dairenin geri çevirme yazısı üzerine tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.HUMK'nun 92. maddesi ve HMK'nun 307. maddesi hükmüne göre; kabul karşı tarafın netice-i talebini kabul etmesi olup, aynı Kanun'un 95. maddesi hükmüne göre de kabul kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Emredici hukuk kurallarına ve kamu düzenine aykırı düşmedikçe uyuşmazlığın davalının kabul beyanı karşısında çözüme kavuşturulması gerekir. Kabul beyanının iradeyi fesata uğratan nedenlerle geçerli bulunmadığını ileri sürmemiştir. Kabul beyanı geçerli bulunduğuna göre; tapu maliki...'in payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken Mahkemece kabul beyanı dikkate alınmaksızın tapu kaydının tümü ile iptal edilerek davacı ve önceki malikler adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenle davalı ...'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 388/4 (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 44,55 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.