İ……… mirasçıları; M……. ve müşterekleri ile İ……. oğlu H…… aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Turgutlu İkinci Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 27.03.2007 gün ve 96/181 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar vekili, 455 ada 12 parselin paydaşlarından İ……. oğlu H…….'nin bilinmeyen bir kişi olduğunu, taşınmazı dava tarihine kadar vekil edenlerinin 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarrufta bulunduklannı, bu paya ilişkin tapu kaydının TMK'nın 713/2. maddesi uyarınca hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kayıt maliki yanında Hazine'ye yöneltilmemiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İptal ve tescili istenen paya ilişkin parselin tapu kaydı dosya arasında bulunmamaktadır. Davacılar vekili, TMK'nın 713/2. maddesinde yazılı bilinmeme sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu maddeye dayanarak açılan davalarda, davanın kayıt malikinin mirasçıları yanında Hazine'ye de yöneltilmesi gerekir. Hazine'nin tapu sicilinin tutulmasından sorumlu olması ve kayıt malikinin hiç mirasçı bırakmadan ölmesi halinde terekesinin TMK'nın 501. maddesi hükmü uyannca Hazine'ye kalması gözönünde tutulduğunda, Hazine'nin davanın sonucu ile ilgisinin bulunduğu ve bu nedenle davada taraf durumunu alması zorunlu olmaktadır. Mahkemenin bu yöndeki yaklaşımı yerinde ise de, bu tür davalarda taraf teşkili diğer davalardan farklıdır. Hazine İle kayıt malikinin mirasçıları arasındaki ilişki zorunlu dava arkadaşlığı olup, Hazine'nin davaya her zaman çağırıtmak suretiyle davanın yürütülüp sonuçlandırılması mümkündür. Başka bir anlatımla; davanın Hazine'ye yöneltilmemesi davanın reddini gerektirmeyîp, bu eksikliğin tamamlanmak suretiyle davanın yürütülüp işin esasının incelenmesi gerekmektedir. Davacılar vekilinin temyiz itirazlar bu nedenle yerinde bulunmaktadır. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin haran istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.