Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6538 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21606 - Esas Yıl 2013





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak.... ile ..... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.02.2013 gün ve 70/144 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ..... vekili, dava dilekçesinde gerekçelerini açıklayarak dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tescili, kooperatif hissesi bedeli ile ortak döviz hesabından çekilen davacıya ait para miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, harcını tamamladığı 8.4.2008 tarihli dilekçesi ile talebini mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak olarak ıslah etmiştir.Davalı .... vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alınan bilirkişi raporundan hareketle dava konusu 540 parsel sayılı taşınmaz yönünden 1.674,00-TL, kooperatif hissesi yönünden 3.358,00-TL olmak üzere toplam 5.032,00-TL'nin ve dava konusu 4451 parsel sayılı taşınmaz yönünden 28.643,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Davacı tarafın ıslah dilekçesindeki talebi, toplanan deliller, dosya kapsamı ve özellikle taraf vekillerinin temyiz itirazları dikkate alındığında davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere Aile Hukuku'ndan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir (Yargıtay HGK.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Görev, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir.Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, görev hususu dikkate alınmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devam edilip yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 400,00 TL peşin harcın istek halinde davacı ..... ve 24,30 TL peşin harcında davalı ......'a istek halinde iadesine 20.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.