Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 646 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 26911 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : TespitTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.KARARDavacılar vekili, davaya konu ... parsel sayılı taşınmazın 15/192 hisse karşılığı 300 m2' sini davalı ...'un, 9/192 hisse karşılığı 180 m2'sini dava dışı ...'in 13.07.1994 tarihinde satın aldığını, ancak İmar Kanunu'nun yasaklayıcı hükümleri nedeniyle ... tarafından satın alınan bu hissenin ... adına tescil ettirilememesi nedeniyle davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ... ve dava dışı ...'in bu hisseler üzerine gecekondular yaparak kullandıklarını, daha sonra ...'e ait hissenin ve üzerinde bulunan gecekondunun 20.02.2004 tarihinde ... tarafından davacıların murisi davalı ...'in ise oğlu olan...l'a satıldığını, ...'un ölümünden sonra davalı ...'un hisseyi davacılara vermeye yanaşmadığını açıklayarak, 1073 parselde davalı adına kayıtlı paydan 9/192 hissenin iptali ile veraset belgesindeki hisseleri oranında vekil edenleri adına tescilene karar verilmesini istemiş, 04.03.2009 tarihli dilekçesi ile, 1073 parseldeki davalı adına kayıtlı 9/192 hissenin ve üzerindeki gecekondu yapının İbrahim mirasçıları vekil edenlerine ait olduğuna ve muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, vekil edeni ile davacılar arasında herhangi bir alım satım ilişkisi olmadığını, vekil edenine husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ... parseldeki 9/192 pay ile üzerindeki gecekonduların davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi ve 04.03.2009 tarihli ıslah dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş şekline göre, dava; 1073 parsel üzerindeki gecekondu ve kapladığı alanın davacılara aidiyeti ve davalı tarafça oluşturulduğu iddia edilen muarazanın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosya içeriğine, toplanan delillere ve tapu kaydına göre, çekişme konusu 1073 parsel, paylı mülkiyet şeklinde 3/24 pay ile davalı ... oğlu ... ve dava dışı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olup, davacılar tapu maliki değildir. Harici satın almaya dayanarak davacıların tapu maliklerine karşı muarazanın menini talep etme hakları bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla tapu kayıt maliki olan davalı ...'un bu ayni hakkından daha üstün hakka dayandığını kanıtlayamayan davacıların davalarının reddine karar verilmesi gerekirken usul ve yasa ile dosya içeriğine uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.