Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6366 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9818 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/12/2012NUMARASI : 2011/78-2012/311H.. K.. ile M.. E.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.12.2012 gün ve 78/311 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, dava dilekçesinde 237 ada 3 sayılı parselin kayıt malikinin M.. N.. E.. olduğunu vefat ettiğini, yetki verilmesi halinde kayıt malikine ait veraset belgesini alabileceklerini, taşınmazın mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunu, M.. N.. E..’in arazilerinin satışına ilişkin 07.08.2006 tarihli senetten de anlaşılacağı üzere mirasçılarının haklarını vekil edeni H.. K..’a devrettiklerini bu sebeple M.. N.. E.. mirasçılarının bu taşınmaz üzerinde hak edecek durumda olmadıklarını açıklayarak anılan taşınmazın tescilinin iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, Z.., A.. ve A..’nin taşınmazı kimseye satmadıklarını, kimseyle bir satış belgesi imzalamadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Davalı R.. D.. ise cevap dilekçesinde, davacının annesi H..’nin taşınmazı üzerinde herhangi bir hakkının bulunmadığını, söz konusu taşınmazı kayınpederi olan M.. E.. adına kayıtlı olduğunu, tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici satımının geçerli olmadığını, kendisinin de M.. N.. E..’in mirasçısı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taşınmazın satım işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre satış işleminin resmi şekle tabi olduğunu, bu şekle uyulmamasının kesin hükümsüzlük sebebi niteliğinde bulunduğunu, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda ortaklardan birinin diğerine payını satmasının mümkün olmadığını, ancak davada davacının kifayet haricindeki tüm mirasçılardan paylarını vekaletnamelere dayalı olarak F..’dan satın aldığını bedelini ödediğini, R.. ve müşterekleri bakımından ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini gerekçe göstermek suretiyle davalılardan F.. E.. ve müştereklerine karşı açılan tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulü ile 237 ada sayılı parselin tapu kaydının 580/720 payı bakımından iptaline, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline davalı R.., B.., F.., S.., S.., N.. ve A.. D..a karşı açılan davanın reddine davacı adına tescile karar verilen dışında kalan taşınmazda ki payların R.., B.., F.., S.., S.., N.. ve A.. D.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalılar R.. D.. ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nun 677. maddesi gereğince açılan miras payının devri nedeniyle iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle miras payını devretmeyenler bakımından da tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmiş ise de buna katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile 07.08.2006 tarihli senet başlıklı harici satış senedine (miras payının devir senedine) dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Senet üzerinde yapılan incelemede, miras payını devir alan H.. K.. satan ise kendisine asaleten F.. A.. mirasçılardan A.. ve G..’e vekaleten satış yaptığı ve satışın ortak miras bırakan M.. E..’den gelen dava konusu taşınmazla ilgili olduğu ve bu taşınmazda bulunan miras paylarını yazılı belgeyle davacıya devrettikleri anlaşılmaktadır. 09.07.2008 tarihli harici satış senedinde ise, alıcının mirasçılardan R.. D.. satanların ise, aynı murisin mirasçılarından Z.. ve A.. (A..) olduğu belirlenmiştir. Görüldüğü gibi Z.. ve A..’nin miras paylarını davalı R.. D..’a sattıkları söz konusu harici satış senedi ile sabittir. Saptanan bu durum karşısında, mahkemece 25.10.1976 tarihinde ölen muris M.. E..’in mirasçılarından Kifayet dışında diğer mirasçıları olan F.., Z.., A.., A.. (A..) ve G..’in miras payları bakımından da iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir. iptal edilecek paylar 07.08.2006 tarihli miras payının devri sözleşmesine konu edilen F.., A.. ve G..’in payları olması gerekir. A.. ve Z..’nın payları yönünden herhangi bir miras payının devri söz konusu olmadığı halde bu paylar bakımındanda iptal ve tescile karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. TMK'nun 677. maddesi gözönünde bulundurularak iddia ve savunma doğrultusunda durum değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.Taşınmaz elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, davalı R.. ve müştereklerinin temyizi bu bakımdan hükmü temyiz etmeyen diğer mirasçılara da sirayet ettiğinin ve doğacak sonuçtan onlarında yararlanması gerektiğinin kabulü gerekir. Davalı R.. ve müştereklerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 811,25 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.