Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi.. ve .. ile Hazine aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.09.2013 gün ve 239/517 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacılar vekili; asıl ve birleşen dosyada davacıların mirasbırakanı ..'in 47.000 TL lik vergi borcu olduğunu, borcun murisin ölüm tarihinden önceye ait olduğunu açıklayarak mirasın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı Hazine vekili; husumet, zamanaşımı ve yargı yolu itirazlarında bulunduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kabulü ile mirasbırakanın terekesinin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK.md.605/2). Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, miras bırakanın 17.12.2009 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Mahkemece, miras bırakanın ölüm yani mirasın açıldığı tarih itibarıyla borç miktarı ve mal varlığı değerleri (aktif ve pasifi) tespit edilmemiştir. Bu anlamda, miras bırakanın borcundan dolayı yapılan icra takiplerine ilişkin davaya konu icra dosyası dışında başka dosya bulunup bulunmadığı, bankalarda mevduat hak ve alacağı olup olmadığı, mirasçılar tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediği sorulmamış, miras bırakan adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığı araştırılmamış, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığı sorgulanmamıştır. Bu haliyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece yapılacak iş, davalı vekili tarafından eksik araştırma ile karar verildiği iddia edildiğine göre gideri davalı taraftan alınarak bankalardan, icra dairelerinden, vergi dairelerinden, belediyelerden miras bırakan adına kayıtlı hesap, taşınmaz mal, otomobil vs. bulunup bulunmadığının, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden TMK'nun 610/2.maddesinde sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin, mirasçılara intikal yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2 bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.1.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.