Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 614 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3437 - Esas Yıl 2010





Keziban ve Ramazan ile Hazine ve D... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair (Yeşilova Sulh Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 22.01.2010 gün ve 179/5 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından süresinde İstenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar vekili, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılan 100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün vekil edenlerine ait 318 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Hazine vekili, haklarında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla İlgili davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğini açıklayarak davanın öncelikle görev yönünden reddini savunmuş; diğer davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ise davaya bir diyeceğinin olmadığını bildirmiştir. Yeşilova Kadastro Mahkemesi'nin dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmemiş olması nedeniyle verdiği 06.06.2007 tarih, 2006/228 E.-2007/71 K. sayılı görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin 23.11.2007 tarihinde kesinleşmiş; davacılar vekilinin 05.05.2008 havale günlü dilekçesi ile dosyanın görevsizlik kararı uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini istemesiyle aynı tarihli tevzi formu ile dosyanın gönderildiği Yeşilova Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kadastro Mahkemesince görevsizlik karan verilmesi halinde yapılacak işlemler bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda aynı Kanun'un 29/3. fıkrasındaki yollama nedeniyle HUMK'nın bu konuya ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. HUMK'nın 193. maddesinin 3. fıkrasına göre; görevsizlik kararı verilmesi üzerine davacı tarafından kararın kesinleşme tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi zorunludur. Somut olayda davacılar vekili yasada öngörülen on günlük süreyi geçirerek başvuruda bulunmuştur. HUMK'nın 193. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilip işin esası ile ilgili hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 10.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.