MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil ve men'i müdahale davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.10.2011 gün ve 121 /144 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların müşterek murisi....’a ait... Köyünde bulunan taşınmazların pay edilmediği halde, paylaşılmış gibi, kadastro çalışmaları sırasında 112 ada 213, 303 304, 318, 310, 313, 331, 332, 337, 339, 381, 335, 336, 338 parsel sayılı, 113 ada 2 parsel sayılı ve 114 ada 1, 10,11 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar olarak davalılar adına tespit edilerek tapuya tescil edildiğini açıklayarak taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile .... ... mirasçıları adına tapuya tesciline, müdahalelerinin men'ine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan, ..., ..., ..., ..., ..., ...,...., ..., ..., ..., ..., ... ve ... cevap dilekçelerinde; ...mirasçılarının 19 parça taşınmazı taksim etmediklerini açıklayarak tapularının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı ... ise, yargılama oturumunda, taşınmazlardan davalılar ile davacıların hakları olduğunu, tarafların...mirasçıları olduğunu, davalı ...??ın diğer mirasçılara haksızlık yaptığını beyan etmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermedikleri gibi yargılama oturumlarında katılmamışlardır. Mahkemece; davanın kabulü ile taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile hükme ekli... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 27.10.2009 tarih ve 2009/229 Esas, 2009/204 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen mirasçılar (dosyamız davacı ve davalıları) adına veraset ilamındaki payları oranında verasete iştirakli olarak tapuya kayıt ve tesciline, davaya konu 114 ada 14 parsele davalı ... tarafından, davacıların hissesinden yapılan müdahalenin 114 ada 10, 11 nolu parsellere davalılar .... ve ... tarafından davacıların hisselerine yapılan müdahalelerin, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... tarafından davacıların hissesine yapılan 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazda, davalı ... ...,.... ve ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 381 parsel sayılı taşınmaza davalı .... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 338 parsel sayılı taşınmazda davalı ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 337 parsel sayılı taşınmazda davalı .... tarafından, davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 336 parsel sayılı taşınmazda davalı ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 113 ada 339 parsel sayılı taşınmazda, davalı ... ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 335 parsel sayılı taşınmazların, davalı ... tarafından, davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 331 ve 332 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 304 ve 318 parsel sayılı taşınmaza davalı ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 310, 315 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ... tarafından, davacıların hissesine yapılan müdahalenin, 112 ada 213 ve 303 parsel sayılı taşınmazların, davalı ... tarafından davacıların hissesine yapılan müdahalenin menine karar verilmesi üzerine hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muristen intikal ve kadastro öncesi kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Uyuşmazlık konusu taşınmazlar... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden davalıların ceddinden intikalen ve vereseden taksimen gelme malları olup, 20 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız fasılasız ve malik sıfatı zilyet ve tasarrufunda bulundukları belirtilerek 112 ada 303 parsel sayılı taşınmaz 15.11.2007 tarihinde.... ..., 112 ada 304 sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ..., 112 ada 213 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ..., 112 ada 310 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ..., 112 ada 313 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ..., 112 ada 318 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ..., 112 ada 332 parsel sayılı taşınmaz 04.01.2008 tarihinde Şeyh...., 112 ada 331 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte....... ölü...., 112 ada 335 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte .... ölü ... .., 112 ada 339 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte Şeyh.... ölü...., 112 ada 336 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ölü ..., 112 ada 337 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ölü...., 112 ada 338 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ölü ...., 112 ada 381 parsel sayılı taşınmaz 14.01.2008 tarihinde ....... ölü...., 113 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 15.11.2007 tarihinde...çocukları ... ... ve ..., 114 ada 1 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte.... ..., 114 ada 10 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte... çocukları .... ve ... 114 ada 11 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte...çocukları .... ve... ve 114 ada 14 parsel sayılı taşınmaz aynı tarihte...... adına tespit edilmiş, tespitin 29.04.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine bu şahıslar adına tapu kayıtları oluşmuştur. Keşif sırasında dinlenen Yerel Bilirkişiler, taşınmazların tarafların ortak murisi.......'a ait olduğunu, 1986 yılında vefat ettiğini, mirasçılar arasında herhangi bir taksim yapılmadığını beyan etmişlerdir. Dosya arasında bulunan, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden alınan 27.10.2009 tarih ve 229/204 Esas ve Karar sayılı veraset ilamına göre taraflar 01.07.1911 doğumlu ve 01.05.1986 tarihinde vefat eden .... ile Döne’den olma.... mirasçılarıdır. Tapu kayıtlarına göre, 112 ada 213 parsel sayılı taşınmaz ile aynı ada 303 parsel sayılı taşınmaz ve 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar temyiz eden davalı ... adına kayıtlıdır. Müdahalesinin menine karar verilen kayıt maliklerinden .......,.... ...,.... ...,... ...,.... .... dava tarihinden önce vefat etmiştir. Taraflar kök muris...... ... mirasçıları ise de, davaya konu taşınmazlar kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına ayrı ayrı tespit ve tapuya tescil edildiğinden; davalılardan ...’ın temyiz istemi bu davalı dışında diğer davalı mirasçıları kapsamamaktadır. Bu nedenle davalı ...’ın temyiz talebi bu davalı adına kayıtlı bulunan 112 ada 213 ve 303 parsel sayılı taşınmazları ile 114 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Dava, kök muris....... mirasçıları arasında açılıp yürüyen davadır. Dava mirasçılar arasında olduğundan taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacılar dava dilekçesinde, tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tapuya tescil isteminde bulunmuşlar ise de, bunun davacıların veraset ilamındaki payları oranında tapu kaydının iptali ve tescil istemi olarak kabulü gerekir. HUMK'nun 74, HMK'nun 26. maddesine göre, "Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda davaya cevap veren davalılar; taksimin yapılmadığı açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişler ise de, yöntemine uygun bir biçimde harçları yatırılarak açtıkları bir karşı dava yada dava bulunmadığından davalıların bu talebine değer verilemez. Davacıların miras payları oranında davanın kabulü ile yalnızca davacıların payları yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken, tüm mirasçıların miras payları yönünden tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesi taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuştur. Mahkemece, keşif sırasında hangi davalının hangi taşınmazı fiilen kullandığı ayrı ayrı belirlenmeden elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş yeniden yapılacak keşif sırasında davalının hangi taşınmazı fiilen kullandığı tek tek belirlenerek davalının fiilen kullandığı bir taşınmaz varsa el atmasının önlenmesine karar vermek olmalıdır. Mahkemece, el atmanın önlenmesi hükmü oluşturulurken, el atmasının önlenmesine karar verilen kayıt maliklerinden ...oğlu....,... ...., ... ..., ... ...,... oğlu...dava tarihinden önce vefat etmiştir. HUMK.nun 388. maddesinin son fıkrasına (6100 sayılı HMK.nun 297. maddesi) göre; hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yukarıda belirtilen kayıt malikleri dava tarihinden önce vefat ettiği halde bu şahısların müdahalesinin menine şeklinde hüküm kurulmuştur. TMK'nun 28. maddesi uyarınca kişilik, ölümle son bulur. Öte yandan 04.05.1978 gün ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişi adına tespite karar verilemeyeceği gibi dava tarihinde ölü bulunan kişiye karşı da dava açılamaz. Mahkemece, ölü olan kayıt maliklerinin müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş ise de, bu kayıt maliklerinin mirasçıları olan davalıların bu hususta temyiz talepleri bulunmadığından hataya değinilmekle yetinilmesi uygun görülmüştür. -//-2012/14365-2013/609 Diğer taraftan davalı ...’ın sunmuş olduğu taksim sözleşmesinin yeniden yapılacak keşif sırasında Yerel Bilirkişiler ve Teknik Bilirkişi aracılığıyla uyuşmazlık konusu taşınmazlara uygulanmalı, taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve tüm mirasçıların katılımı ile yapılıp yapılmadığı üzerinde durulmalı, taksim sözleşmesi değerlendirildikten sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davalı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan, kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.131,00 TL peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.