Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 602 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 1329 - Esas Yıl 2017





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasına konu ...parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki ev ve iki besihanenin vekil edenleri tarafından meydana getirildiğini açıklayarak, etrafı duvarla çevrili bulunan gayrimenkulun giriş sağdaki ev ve besihanenin vekil edeni ..., sol tarafta bulunan ev ve besihanenin vekil edeni ... tarafından meydana getirildiğinin ve değerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evlerin tarafların ortak murisi tarafından meydana getirildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davanın kabulü ile, bilirkişi ...tarafından düzenlenen 15.12.2015 tarihli raporda A harfi ile gösterilen kargir ev, tuvalet, tandır evi ve deponun davacı ... tarafından yapıldığının ve dava tarihi itibariyle yapı bedellerinin 43.932,00TL, B harfi ile gösterilen kargir ev, depo ve besihanenin davacı ... tarafından yapıldığının ve dava tarihi itibariyle yapı bedellerinin 46.276,00TL olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; dava konusu 191 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve dava dilekçesinde belirtilen muhdesatların tespit isteğine ilişkindir.Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada yöntemine uygun biçimde taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Muhtesatın aidiyetinin tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları zorunludur. Öte yandan, bu tür davalar, tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir.Somut olaya gelince; davalı ...'in, süresinde verdiği cevap dilekçesinde tanıklarını bildirdiği, 16.05.2013 tarihli yargılama oturumunda davalı tanıklarının hazır bulunduğu, Mahkemece, keşif kararı verildiğinden taraf tanıklarının keşif mahallinde dinlenmelerine ve duruşmada dinlenmelerinden vazgeçilmesine, keşif gün ve saatinin ihtarına (ihtar edildi) ilişkin ara karar tesis edildiği ancak ihtar edilen günde keşif yapılamadığı, yargılamanın devam eden oturumlarında keşif için ara karar tesis edildiği ve taraf tanıklarının taraflarca hazır edilmelerine karar verildiği görülmüştür. Bu haliyle, Mahkemece verilen keşif ara kararlarının yöntemine uygun bir biçimde verilmiş bir ara karar olarak kabul edilmesi mümkün değildir. HMK'nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince Mahkemece belirlenen yerel bilirkişiler ile tanıkların davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, gelmedikleri takdirde zabıta yoluyla keşif yerinde hazır bulundurulmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri gerekmektedir.Buna göre, Mahkemece, öncelikle, taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesine ilişkin Şuhut Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/235 Esas sayılı dosyasının getirtilip incelenerek, tapu maliki ve tarafların ortak mirasbırakanı ... mirasçılarından, dava konusu muhtesatların davacı tarafa ait olduğunu kabul etmeyen başka mirasçı olup olmadığının tespiti ile varsa davada taraf olmalarının zorunlu olduğu düşünülerek davada taraf olarak yer almalarının sağlanması, yargılamaya geldiklerinde davaya karşı diyecekleri ve delillerinin sorulup saptanması, gösterecekleri delillerin toplanması, davalı tanıklarının, taşınmazların başında hazır edilebilmeleri için adlarına davetiye çıkartılması, taşınmaz başında yapılacak keşifte ayrı ayrı dinlenmeleri, muhdesatların kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde meydana getirildiğinin ayrıntısı ile tanıklardan sorulup belirlenmesi, beyanları arasında aykırılığın çıkması durumunda HMK'nun 261. maddesi uyarınca, yüzleştirilmek sureti ile aykırılığın giderilmesine çalışılması, tanıklarca gösterilen muhdesatların birlikte götürülen teknik fen bilirkişisi aracılığı ile oluşturulacak krokiye işaretlenmesi bundan sonra tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.1.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.