MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın TespitiTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına konu... ada...parsel sayılı taşınmazda 306 m2 kargir dükkanın vekil edeni tarafından satın alındığını açıklayarak, mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalılardan ... ve ... (kendi adına asaleten çocukları ...,... ve ...'a velayeten) davayı kabul ettiklerini, ... ve ... açılan davaya diyeceklerinin olmadığını bildirmişler, davalı ... davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır.Mahkemece, davacının iddiasının taşınmazın mevcut kayıtlarına ilişkin hak iddiası olduğu, taşınmazın tamamlayıcı öğelerine ilişkin bir talebinin bulunmadığı bu haliyle hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleri ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu ...ada ... parsel sayılı taşınmazın 306 m2 yüzölçümünde kargir dükkan vasfı ile 1/3 er hisse ile ...,... ve ... adına kayıtlı iken, ...'a ait hissenin davacı tarafından 24.10.2011 tarihinde satın alınması ile davacının dava konusu taşınmazda hissedar haline geldiği, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/273 Esas sayılı dosyası ile taraflar arasında dava konusu taşınmazın da bulunduğu birden fazla taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesine ilişkin davanın görüldüğü, dava konusu taşınmaz yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği görülmüştür.Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Her ne kadar, taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası mevcut ise de, yargılama devam ederken dava konusu ... ada 3 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Yasa'nın 10/c maddesi gereğince üç parçaya ifrazının yapıldığı, ... ada 16 parsel sayılı taşınmazın kargir dükkan vasfı ile davacı adına tescil edildiği, davacı vekilinin 16.03.2016 tarihli yargılama oturumunda dava konusu taşınmaza ilişkin tapunun vekil edenine verildiğini, davanın konusuz kaldığım bildirdiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca Mahkemece, davacının talebine konu muhdesatın bulunduğu taşınmazın ifraz edilerek müstakil olarak davacı adına tesciline karar verildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.