Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5973 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24200 - Esas Yıl 2013





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RDavacı alacaklı vekili, .... İcra Müdürlüğü’nün 2012/1729 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca Ayvacık İcra Müdürlüğü'nün 2012/338 talimat sayılı dosyasında yapılan 10.08.2012 tarihli haciz sırasında, davalı 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK'nun 99 maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı üçüncü kişi vekili, borçlu tarafından 3.kişi şirkete tümüyle devredilen işletmede haciz yapıldığını, 3.kişi şirketin haciz adresindeki şube açılışını haciz tarihinden önce gerçekleştirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: ödeme emrinin haczin gerçekleştirildiği adreste borçlu şirket yetkilisine tebliğ olunduğu, haczin borçlu elinde gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, alacaklının İİK’nun 99.maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” iddiasının reddi davası niteliğindedir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.Somut olayda, dava konusu 10.08.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ........’ın 3.kişinin yetkilisinin eşi olduğu kendisi tarafından bizzat belirtilmiştir. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili 3.kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3. kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasıda bulunmamaktadır.Bu durumda, Mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.