Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 572 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7668 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ile Hazine ve Doğanlıkarahasan Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.03.2004 gün ve 554/378 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı bulunan ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan 4500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği, yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya bir cevap da vermemiştirMahkemece, zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, Fen Bilirkişi.... tarafından düzenlenen 20.05.2003 tarihli krokide gösterilen 3112,55 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, "ev ve bahçe" niteliğinde davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz 04.12.1967 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında “köy boşluğu” olarak tespit dışı bırakılmıştır. Mahallinde 12.05.2003 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen Yerel Bilirkişi ve davacı tanıkları; evveliyatında kimse tarafından kullanılmayan ve boşluk olan taşınmazın üzerine davacının 30 yıl kadar önce ev yapmak suretiyle zilyet etmeye başladığını, taşınmaza değişik türde ağaçlar dikmek suretiyle de bahçe haline getirdiğini, taşınmaz üzerinde yer alan ikinci evi ise davacının 2-3 yıl önce yaptırdığını, bu güne kadar da taşınmaza bu şekilde zilyetliğini devam ettirdiğini beyan etmişlerdir. İnşaat Mühendisi raporunda; yığma taş duvardan yapılmış evin 200 m2 yüzölçümünde eski ve 25-30 yıllık olduğunu, onun yanındaki yeni yapılmış binanın ise, betonarme ve 2-3 yıllık bina olduğunu bildirmiştir. Uzman Ziraat Mühendisi de raporunda; üzerinde iki adet ev bulunan dava konusu taşınmazın 3. sınıf kuru tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu, taşınmaz üzerinde 5-6 yaşlarında 30 adet üzüm bağı, 4-6 yaşlarında 4 adet kiraz, 6-8 yaşlarında 10 adet kayısı ve 25-30 yaşlarında 4 adet dut ağacı bulunduğunu bildirmiştir. Tarım ve kültür arazilerinin mülkiyetinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve TMK'nun 713.maddeleri uyarınca, olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılabilmesi için anılan maddelerde yazılı koşulların davacı lehine gerçekleşmesi yanında, ekonomik amaca uygun eylemli zilyetlik ve tasarrufun da somut olarak kanıtlanması gerekir. Az yukarıda da belirtildiği gibi, dosyanın içeriğine ve toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın içinde kalan eski ev yerinin dışındaki bölüm için, ağaçların sayısı ve yaşı ile 2-3 yıl önce yapılan yeni ev bakımından davacının ekonomik amacına uygun eylemli zilyetliğinin bulunmadığı anlaşıldığından; Mahkemece, krokiye işaretlenen eski ev yeri ve zorunlu kullanım alanının keşfen belirlenip Teknik Bilirkişiye işaretletilip, yüzölçümü hesaplatılarak bu alana ilişkin davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bu yerin dışında kalan bölümü hakkında açılan davanın ise ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle taşınmazın tamamına ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçiçi 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.