Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 565 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20740 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kadirli 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/12/2007NUMARASI 2005/409-2007/556İ.. S.. ve müşterekleri ile G.. B.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında Mahkemenin görevsizliğine dair Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.12.2007 gün ve 409/556 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacılar vekili, dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazdaki davalıların murislerine ait olan hisseleri, vekil edenlerinin, tapulama tespitlerinden sonra, 1955 tarihinde satın alarak taşınmaz üzerindeki zilyetliği devraldıklarını ileri sürerek dava konusu parselde davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar A.. B.. ve M.. B.. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş; diğer davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi yargılama oturumlarına da katılmamışlardır.Mahkemece, davacılar tarafından kadastro tespiti öncesi sebeplere dayanıldığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacıların 10.04.1955 tarihli haricen düzenlenen senede tutunarak dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davalıların hisseleri bakımından iptali ile adlarına tescilini talep ettikleri görülmektedir. Dava konusu 22 numaralı parselin tapulama tespiti 14.11.1954 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda, davacıların tespit öncesi değil tespit sonrası nedene dayalı olarak istemde bulundukları anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve Mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi, Kadastro Mahkemesi'nin görevi dışındadır. Somut olayda, davanın dayanağı senet, tapulama tutanağının tespitinden sonra düzenlenmiş olduğuna göre; uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Kadastro Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. O halde Mahkemece; davacı ile davalı tarafın iddia ve savunmalarının incelenmesi, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemenin görevsizliğine dair hüküm kurulması doğru olmamıştır.Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-3bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 14,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.