Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5630 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20425 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, Alacak..... ile ...... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.02.2014 gün ve 167/65 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden...... vekili Av. ...... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, vekil edenin 500 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 3/160 oranında paydaş olduğunu, paydaşlardan .... ....'a ait 32/160 payı 1978 yılında noterlik senediyle satın aldığını, satış tarihinden dava tarihine kadar aralıksız kullandığını, kayıt malikinin 1978 yılında öldüğünü, tapu kaydının intikal görmediğini açıklayarak, dava konusu 32/160 payın iptaliyle vekil edeni adına tesciline, olmadığı takdirde satış bedelinin güncellenerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000 TL satış bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Bir kısım davalılar vekili, geçersiz satışa dayanılarak istekte bulunulamayacağını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuş; bir kısım davalılar ise yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.Mahkemece, davanın tapu dışı satışa dayalı pay iptali ve tescil olmadığı taktirde satış bedelinin tahsili davası niteliğinde olduğu belirtilerek iptal tescil davasının reddine, satış bedeline ilişkin davanın kısmen kabulü ile 1.090,73 TL. nın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise HMK'nun 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK'nun 74, 75 ve 76. maddeleri) gereğince Hakime aittir. Açıklanan beyanlardan, davacı vekilinin TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan, "...kayıt malikinin 20 yıl önce ölmüş bulunması nedeniyle tapu kütüğünün hukuki değerini yitirdiği" hukuki nedenine dayanarak dava konusu taşınmazda davalılar murisi adına kayıtlı payın iptali ile vekil edeni adına tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, TMK'nun 713/2 maddesindeki ölüm nedeni Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 tarih, 2009/58 Esas, 2011/52 sayılı Kararının 27.03.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ilamı ile iptal edilmişse de, Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.Bu açıklamalar karşısında; davada TMK'nun 713/2. maddesinde yer alan “ölüm” sebebine dayanıldığına göre,iddia ve savunma doğrultusunda tarafların delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,uyuşmazlık hatalı nitelendirilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile temyiz edilen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL. Avukatlık ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.