Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5612 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23883 - Esas Yıl 2013
İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ..... İcra Müdürlüğü'nün 2013/4799 - 2013/4800 Esas sayılı dosyalarından yazılan talimat sonucu ..... İcra Müdürlüğü'nün 2013/203 ve ..... İcra Müdürlüğü'nün 2013/209 talimat sayılı dosyaları ile borçlunun borcu nedeniyle davacı şirketin ..... şubesinde haciz yapıldığını, haczedilen malların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını iddia ederek davanın kabulü ile haczedilen menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İİK 97/6 maddesi gereğince istihkak iddiası hakkında karar verme yetkisinin asıl icra dairesinin bulunduğu yerdeki Kocaeli İcra Mahkemelerine ait olduğunu savunarak davanın yetkisizlik nedeniyle reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; İİK 97/6. maddesi gereğince haciz talimatının kapsamı ve niteliği, ...... İcra Hukuk Mahkemesi tarafından takibin devamına ve 7 gün içinde istihkak davası açılmakta muhtariyetine karar verilmesi nedeniyle istihkak iddiası hakkında karar verme yetkisinin, takibin başlatıldığı asıl icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine ait olduğu, mahkemenin açılan davada yetkisinin bulunmadığı, anılan yetki kuralının kesin olduğu ve mahkemenin yetkisinin kamu düzenine ilişkin olduğu, buna göre asıl takibin yapıldığı Kocaeli İcra Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.1-1086 sayılı HUMK’nun 512/1. maddesine göre eşyanın bulunduğu ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde istihkak davasının açılabileceği açıkça düzenlenmişti.Bu özel yetki kuralı HUMK'nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturmakla birlikte genel yetki kuralını ortadan kaldırmadığı ve İİK’nun 50. maddesi gereğince de HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulandığı için hacizden doğan istihkak davaları genel yetki kuralınca, yasada ayrıca düzenlenmiş olmadıkça (taşınmazlarda ve iflastaki istihkak davası gibi,) davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir, özel yetki kuralı uyarınca da; haciz icra takibinin yapıldığı yerde uygulanmış ise bu yer, talimat aracılığı ile uygulanmışsa hacizli malın bulunduğu yer ya da icra takibinin yapıldığı yer, icra mahkemesinde açılabilirdi (HUMK’nun 512/1, 9, İİK’nun md. 97–99. maddeleri).Somut olayda dava, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması mümkündür. HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Aksi halde yetki itirazında bulunulmuşsa HMK’nun 19, 331. maddeleri uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.Davalı taraf cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur. Davalı şirketin sicil adresi Adapazarı (Sakarya) sınırları içinde kalmaktadır. Bu durumda yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının ŞİMDİLİK İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.