Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5594 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22508 - Esas Yıl 2013





Anadolu 17. Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı.. ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 13.03.2013 gün ve 211/137 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı .... vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesinde özetle, davacının davalı ... ile .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/51 Esas, 2007/850 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek üç çocuğun velayetinin davacıya verildiğini, davalı kocanın kendisine ve çocuklarına maddi destekte bulunacağını ve birlikte yaptıkları evde oturmalarına izin vereceğini vaad etmeleri üzerine boşanma davası sırasında maddi, manevi tazminat ve nafaka taleplerinden vazgeçtiğini, davalının dava konusu evin neredeyse o zamanki değeri karşılığı olan ziynetlerinin alıp yaptığını, ayrıca babasından ev sahibi olabilmek için maddi destek aldığını, evin yapımında çalışan ustaların yemeklerini içeceklerini vererek fiziksel destek de olduğunu, ayrıca evin yapım aşamasında dini toplantılarda vaaz vererek para kazandığını, dava konusu evin tapuya kayıtlı olmadığını kadastro geçerken ..... adına şerh düşüldüğünü, evlendiklerinde dava konusu taşınmazın 1. katın kaba inşaatının yapılmış olduğunu, bu nedenle evlendiklerinde 3 yıl kirada oturduklarını, kiranın davacı kadının kazancıyla ödendiğini, evlendiklerinde deri mont atölyesinde çalışan davalı kocanın davacı kadının gelirinin iyi olduğunu görünce 2 ay sonra işten çıktığını, 3 yıl sonra 1997 yılında 1. katın tamamlandığını ve eve taşındıklarını, her ay babasının kızının elinde harçlık dahi kalmadığını görünce 1995 yılından 2. kat bitene kadar her ay 200-250 TL para verdiğini, 1997 yılında 2. katın yapımına başlandığını, 2. katın da kendi kazancı ve babasının desteği ile tamamlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak 10.000,00 TL katkı bedeli alacağının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın 1987 yılında alındığını, 1990'lı yıllarda ticaretle uğraştığı önemde inşaata başladığını, inşaatı arkadaş ve ticari çevresine borçlanarak tamamladığını, davacı kadının ziynet eşyalarını vermediğini, davacı kadının boşandıkları 2007 yılından beridir dava konusu taşınmazda kaldığını, davacı tarafın kocanın vaadlerine yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazdan faydalanamadığı için mağdur durumda kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Dava konusu binanın bulunduğu ..... İli, ..... İlçesi, .... Mah. 192 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarına göre; 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış, bahçe niteliğinde olduğu, muhtesat bilgilerinde taşınmaz bahçe ve üzerindeki iki katlı kargir evin 1990 yılından beri ... evladı ....'ın fiili kullanımında olduğunun belirtildiği; imar durumunun ise, 20.04.2004 tarih ve 2004/19 sayılı ...... İlçesi 1/5000 ölçekli nazım imar planına göre konut alanında kaldığı anlaşılmıştır. Tarafların aile nüfus kayıtlarına göre; 05.01.1995 yılında evlendikleri; 11.01.2007 tarihinde açılan dava sonunda verilen boşanma kararının 17.12.2007 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.Mahkemece özetle, Hazine arazisi üzerinde yapılan gecekondunun yapımında davacının takıları ve emeği ile katkısının olduğu, kesin olarak kanıtlanmış bir katkısının bulunmamasına karşın hakkaniyet ilkesine uygun bir şekilde katkısının olduğunun kabulü gerektiği; Hazine arazisi üzerine yapılan iki katlı gecekondunun sadece enkaz değerinin olduğu, enkaz değerinin kesin olarak hesaplanmasının mümkün olmadığı, keşif yapılıp gecekondunun değerinin tespit edilmesinin hesap konusunda hiçbir işe yaramayacağı gerekçeleri ile takdire dayalı katkı payı hesabının yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu binanın bulunduğu taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında kalan Hazine arazisi olduğu, davalı koca tarafından evlenmeden önce alındığı, 1997-2000 yılları arasında kalan dava konusu binanın meydana getirildiği anlaşılmakla, dava konusu binanın 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce iktisap edildiği, bu sebeple o dönemde yürürlükteki 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli ve davalı kocanın kişisel malı olduğunun kabulü gerekir.Davacı binanın meydana getirilmesinde ziynet eşyalarının satılıp harcanması ve çalışması karşılığı elde ettiği kazançla katkıda bulunduğunu iddia etmiştir. Davacı, gösterdiği delillerle katkısını ispat etmekle birlikte katkı miktarı ve oranı konusunda usulünce bir inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Bu husus bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş, davacının ziynetlerinin 1997-2000 yıllarındaki ortalama satış fiyatının konusunda yeterli bir bilirkişiye hesap ettirilmesi, yine binanın bu tarihler arasındaki ortalama değerinin uzman bilirkişi ile saptanarak davacının ziynetlerden dolayı katkı oranının belirlenmesi, bunun üzerine çalışması karşılığı elde ettiği katkısına da uygun bir miktarın hakkaniyet uyarınca eklenerek toplam katkı oranının tespiti, dava konusu bina imar kurallarına aykırı kaçak yapı niteliğinde olsa bile binanın bir sürüm (rayiç) değerinin olması gerektiğinden, bu sürüm (rayiç) değerinin dava tarihi itibari ile değerlerinin daha önce belirlenen katkı oranı ile çarpılarak bulunacak miktara hükmedilmesi, aynı zamanda davalının hükmü temyiz etmediği, bu nedenle önceki hükmedilen miktarın usuli kazanılmış hak olduğu gözetilerek karar vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle işlem ve inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre diğer temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.