Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5546 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20777 - Esas Yıl 2013





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve değer artış payı... ile .... aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.03.2013 gün ve 351/159 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili, dava konusu aracın evlilik birliği içerisinde satın alındığını açıklayarak TMK’nun ilgili hükümleri gereği mal rejiminin tasfiye edilerek fazla hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevaba cevap dilekçelerinde ise dava konusu ...... plakalı aracın satın alınmasından evvel, ziynet eşyalarının bozdurulması ile katkıda bulunduğu dava dışı ..... plakalı aracın yine davalı adına satın alındığı ve bu dava dışı aracın satılarak elde edilen parayla dava konusu aracın satın alındığını açıklamışlardır.Davalı vekili aracılığıyla cevaben kendi adına kayıtlı dava konusu aracın satın alınmasında davacının katkısının bulunmadığını, aksine babasından aldığı borç, bankadan çekmiş olduğu kredi ve önceden sahip olduğu başka bir aracın satımından elde edilen paranın kullanıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tarafların 18.03.2005 tarihinde evlendikleri, davacı tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarının bu tarihden 5 ay sonra bozdurulmuş olduğu, oysa alınan minibüslerin ikisinin de 2007 yılında satın alındığı, davalı tanık beyanlarına göre ilk minibüsün davalının babası tarafından satın alındığı, arızalı çıkınca onun satılarak ikinci minibüsün kredi çekilerek alınmış olduğu anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 18.03.2005 tarihinde evlenmişler, 21.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 02.04.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dava konusu ....... plakalı araç davalı adına 28.09.2007 tarihinde tescil görmüş, 18.01.2012 tarihinde ise dava dışı ........ şirketi lehine araçla ilgili sahiplik belgesi düzenlenmiştir. Dava dışı ............ plakalı araç ise 19.01.2007 tarihinde davalı adına trafikte tescil görmüştür. Dava, aracın edinme tarihi itibariyle mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağına ilişkindir.Toplanan delil ve tüm dosya kapsamına göre davacı ve davalı tarafından dava dışı aracın satımı ile dava konusu edilen aracın satın alındığı ileri sürülmüş ise de araçların eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönem içerisinde edinildiği ve davalı adına tescil gördüğü hususu sabittir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde evlilik birliği içinde edinilen bir mal aksi kanıtlanmadıkça edinilmiş mal sayılır. Bir malın eşlerden birine ait olduğunun ispat yükü TMK.nun 6 ve 222.maddesine göre iddia edene aittir. Davalı tarafça dava konusu edilen aracın kişisel malları ile alındığı kanıtlanamamıştır. Mahkemece bilirkişi marifetiyle dava konusu aracın sürüm değeri belirlenerek eklenecek değerlerden (TMK m 229) ve denkleştirmeden (TMK m 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK m 219) toplam değerine ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK m 231) yarısı üzerinden (TMK m 236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.