MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleşen dosya davalısı Hazine ile davalı-birleşen dosya davacısı ... ve karşı davalı ... Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.12.2010 gün ve 413/640 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-birleşen dosya davalısı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Asıl dosyada davacı Hazine vekili taşlık, çalılık, tepelik ve hali arazi olması nedeniyle tespit dışı bırakılan tahminen 11.300 m2'lik yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu açıklayarak zilyetlikle iktisabın mümkün olmaması nedeniyle Hazine adına tesciline ve davalının müdahalesinin men'ine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dosyada ise; davacı ... kazanmayı sağlayan zilyetlik sebebine dayanarak dava dilekçesinde mevkii ve sınırları belirtilen tahminen 15.000 m2'lik yerin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi usulüne uygun tebligata rağmen oturumlara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı Hazine'nin tescil ve men'i müdahale davasının reddine, birleşen 2007/207 Esas sayılı dosyasında davacının açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, Mersin İli,.... İlçesi,... Köyü, Mezarlık mevkiinde bulunan m??şterek bilirkişilerin 13.03.2009 tarihli rapor ve krokilerinin B harfi ile gösterilen 9.288,60 m2'lik kısmın davac...... adına tapuya kayıt ve tesciline, A harfi ile gösterilen yer 382 parsel içinde kaldığından bu yere ilişkin tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, ilk davacı (birleşen dosyanın davalısı) Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; .... Kadastro Müdürlüğü'nün 16.08.2007 ve 08.02.2010 tarihli cevabi yazılarına göre uyuşmazlık konusu taşınmaz 1974 yılında yapılan kadastro çalışmalarında “hali arazi” olması nedeniyle tespit dışı bırakılmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 15.06.2007 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen Yerel Bilirkişi ile davacı ve davalı tanıkları, ayrıca ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce yapılan 26.02.2009 tarihli keşifte dinlenilen Yerel Bilirkişiler özetle talep edilen bu yerin ''köy merası olduğunu ve köylülerin hayvanlarını otlattığını'' açıkça beyan etmişlerdir. Mera olan bir yerin üzerindeki zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın yetkili mercilerce vasfı değiştirilmediği sürece imar-ihya ve zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Bu durumda asıl dosya davacısı Hazine'nin davasının reddi sonucu itibariyle doğrudur. Hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA, birleşen dosya davacısı ...'ın davasının açıklanan sebeplerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere kabulü doğru olmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Usul ve Kanuna aykırı bulunan birleşen dosyadaki davanın kısmen kabulüne dair Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.