Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5326 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21455 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, . İcra Müdürlüğü’nün 2012/19957 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca .İcra Müdürlüğü'nün 2012/388 talimat sayılı dosyasında yapılan 25.01.2013 günlü hacze konu ... plaka sayılı aracın vergi levhası ve aracın ruhsatından anlaşılacağı üzere üçüncü kişi şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, borçlunun 3. kişi şirketteki hisselerini ve taşınmazlarını muvazaalı bir şekilde kardeşlerine devrettiğini, haciz adresinin borçluya ait işyeri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: borçlunun haciz esnasında hazır olduğu, haciz zaptında borçluya ait evraklar bulunduğunun tespit edildiği, borçlu ile istihkak iddia eden şirket ortakları arasında akrabalık bağı olup bu durumun muvazaaya karine teşkil ettiği, haciz yapılan işyerinin ve haczedilen aracın gerçekte borçluya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir.Dava konusu haciz esnasında... plaka sayılı araç haczedilmiş borçlu haciz esnasında hazır bulunduğu gibi haciz mahallinde borçluya ait evraklar bulunmuştur. Hacze konu aracın tescilinin ise haciz tarihinden önce fakat borcun doğumundan sonra 13.01.2012 tarihinde davacı şirket adına oluşturulmuş olduğu görülmektedir.Diğer yandan davalı alacaklı cevap dilekçesi ile borçlunun muvazaalı olarak malvarlığını kaçırmaya çalıştığını, işyerinin borçluya ait olduğunu belirtmiştir. Davalı alacaklının 28.02.2013 havale tarihli cevap dilekçesi ile tanık deliline dayanmış olduğu anlaşılmış olup HMK 322. maddesi atfıyla uygulanması gereken HMK 140/5 maddesi gereğince Mahkemece davalı tanıklarının dinlenmesi için kesin süre verilerek oluşacak sonuca göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir.Belirtilen hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.