Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 500 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11314 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2012/783-2012/966Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı karşı davalı üçüncü kişi vekili, Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2011/1027 sayılı takip dosyasında trafik kaydına 25.03.2011’de haciz konulan 06 BS 0985 plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından Noterde mülkiyeti muhafaza kaydı ile yapılan 16.10.2009 tarihli sözleşme ile satın alındığını, araç bedelinin tamamı ödendiği için mülkiyetin davacıya geçtiğini ve borçlunun ibraname de düzenlediğini, 10.09.2012’de fiilen yakalandığını, haricen yapılan araştırma sonucunda trafik kaydına haciz konulduğunu da öğrendiklerini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına, satış işlemi muvazaaya dayanmadığı için karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı karşı davacı alacaklı vekili, satış işleminin borcun doğum tarihinden sonra yapıldığını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü, borçlu Şirketin alacaklılarından kurtulmak için tüm mal varlığını elinden çıkardığını, üçüncü kişinin aynı alanda faaliyet göstermeleri nedeni ile bu durumu bilebilecek durumda olduğunu, İİK’nun 280. maddesindeki yasal karinenin geçerli olduğunu, aksini üçüncü kişinin kanıtlaması gerektiğini belirterek istihkak davasının reddine, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptaline davasının kabulü ile satış işleminin iptaline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: davacı üçüncü kişinin dava konusu aracı mülkiyeti muhafaza kaydı yapılan sözleşme ile satın aldığı, aracın mülkiyetinin davacı Şirkete geçmediği, üçüncü kişinin istihkak iddiasının yerinde olmadığı, yapılan satış işleminin muvazaaya dayandığının belirlenemediği, karşı davanın yerinde olmadığı gerekçesi ile istihkak davasının HMK’nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (karşı davacı) alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve davalı alacaklının İİK’nun 97/17. maddesi uyarınca karşı dava olarak açtığı “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir.Davacı üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının, 27.12.2012’de işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Temyiz inceleme tarihi itibarı ile HMK’nun 150 maddesinde öngörülen üç aylık yasal süre dolmuştur.İİK’nun 97/17. maddesinde: “…İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu Kanun'un 11'inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hâkim serbestçe takdir eder…” düzenlemesi yer almaktadır. Karşı dava olarak açılan davalarda İcra Hukuk Mahkemesi görevli olmakla birlikte bağımsız olarak açılan tasarrufun iptali davalarında İİK’nun 281. maddesindeki düzenleme karşısında genel Mahkemeler görevlidir. Görev ise kamu düzenine ilişkin olup, asıl davanın ortadan kalktığı bir durumda karşı dava yönünden görevinin devam edip etmeyeceği, Mahkemece öncelikle tartışılıp değerlendirilmesi gereken bir konudur.Mahkemece belirtilen hususlar dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi isabetli değildir.2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.Davalı (karşı davacı) vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.