Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4930 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20832 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair . Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nden verilen 30.05.2013 gün ve 198/246 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, davalı adına tapuda kayıtlı 47 ada 25 parseldeki 2 numaralı meskenin 19.10.2009 tarihinde bedeli davacı tarafından ödenmek suretiyle alındığını açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 45.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, taşınmazın tasfiyesine, mümkün görülmemesi halinde tapu kaydının 1/2'sinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, kuaför olan davalının davacıdan fazla para kazandığını, dava konusu taşınmazı banka hesaplarındaki yatırımları kullanarak, ayrıca ailesinden borç alarak ve bankadan kredi çekerek aldığını, krediyi kendi birikimleri ile ödediğini, davacının taşınmazın edinilmesinde katkısı olmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 24.370,54-TL değer artış payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 16.08.1998 tarihinde evlenmiş, 28.01.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.05.2011 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.)Dava, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan hareketle davacı ...'nın dava konusu taşınmazın alımında 17.12.2007 tarihinde bankadan çekilen ..//..7.824,27-TL ile yine aynı tarihte bankadan 24 ay vadeli olarak alınan 10.00,00-TL banka kredisini kullandığı, davalı Mevlidiye'nin ise 30.11.2007 tarihinde 55.500,00-TL ve 14.12.2007 tarihinde 2.500,00-TL olmak üzere bankadaki hesabından toplam 58.000,00-TL çekerek kullandığı ve tarafların gelirleri ile taşınmazın edinildiği kabul edilmiş, banka hesaplarından çekilen miktarlar ile kullanılan kredi tarafların kendileri lehine kişisel mal kabul edilerek hesaplama yapılmış, yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece davalının banka hesabından çektiği 58.000,00-TL davalı lehine kişisel mal olarak hesaplamaya katılmış ise de; bu miktarın çekildiği davalı adına bulunan banka hesabındaki miktarın edinilmiş veya kişisel mal olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma veya inceleme yapılmamıştır. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece yapılması gereken iş; edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınması sebebiyle TMK'nun 220/son maddesi gereğince edinilmiş mal olduğu kabul edilen taşınmazın alımında davalının 58.000,00-TL çekerek katkıda bulunduğu ... Şubesindeki hesabının ilk açıldığı tarihten itibaren tüm hareketleri gösteren hesap ekstresinin dosya içerisine getirtilmesi, çekilen 58.000,00-TL nin 01.01.2002 tarihi öncesi ve sonrasına isabet eden bölümleri ile TMK'nun 219. ve 220. maddeleri karşısında kişisel ve edinilmiş mal sayılabilecek kısımlarının tespit edilmesi, kişisel ve edinilmiş mal olarak belirlenen bu kısımlar sebebiyle davalı lehine denkleştirme yapılarak davacının katılma alacağına esas artık değerin belirlenmesi, bu hususta konusunda uzman bilirkişiden ( 08.01.2013 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişiden ) gerekçeli ve denetime açık ayrıntılı rapor alınması, davacının usulü kazanılmış hakkı gözetilerek davacının banka hesabı ve krediden gelecek değer artış payı da birlikte değerlendirilerek, taleple bağlılık kuralı doğrultusunda sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır. Açıklanan şekilde araştırma yapılmadan davalının banka hesabından çektiği ve taşınmaz alımında kullanılan 58.000,00-TL nin tamamının davalı lehine kişisel mal olarak değerlendirilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.