MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı-borçluların borcu nedeniyle ..İcra Müdürlüğü'nün 2013/10950 E sayılı dosyasında yapılan takipte, icra müdürlüğünün talimatı ile ..İcra Müdürlüğü'nün 2013/1695 Talimat sayılı dosyasında müvekkiline ait malların haczedildiğini, haczedilen malların borçlular ile ilgisinin bulunmadığını iddia ederek davanın kabulü ile haczedilen menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, asıl takibin yapıldığı İstanbul İcra Hukuk Mahkemelerinde davanın açılması gerektiğini, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini istemiş; ayrıca, davacı ile takip borçluları arasında muvazaalı işlemler yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: İ.İ.K. 4. Madde uyarınca takibin ..İcra Müdürlüğü'nün 2013/10950 Esas sayıl?? takip dosyasında başlatıldığı, asıl dosyanın bulunduğu yer mahkemesine dava açılması gerektiği buna göre asıl takibin yapıldığı İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. 1086 sayılı HUMK’nun 512/1. maddesine göre eşyanın bulunduğu ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde istihkak davasının açılabileceği açıkça düzenlenmişti.Bu özel yetki kuralı HUMK'nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturmakla birlikte genel yetki kuralını ortadan kaldırmadığı ve İİK’nun 50. maddesi gereğince de HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulandığı için hacizden doğan istihkak davaları genel yetki kuralınca, yasada ayrıca düzenlenmiş olmadıkça (taşınmazlarda ve iflastaki istihkak davası gibi,) davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir, özel yetki kuralı uyarınca da; haciz icra takibinin yapıldığı yerde uygulanmış ise bu yer, talimat aracılığı ile uygulanmışsa hacizli malın bulunduğu yer ya da icra takibinin yapıldığı yer icra mahkemesinde açılabilirdi (HUMK’nun 512/1, 9, İİK’nun md. 97–99. maddeleri). -//-Somut olayda dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması mümkündür. HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davan??n, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Aksi halde yetki itirazında bulunulmuşsa HMK’nun 19, 331. maddeleri uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.Davalı alacaklı taraf cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur. Davalı borçlu ...in yerleşim yeri Antalya (merkez) sınırları içinde kalmaktadır. Bu durumda yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.