Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4763 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16850 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Rize İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/04/2013NUMARASI : 2013/17-2013/75Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RTaşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe ilişkin İİK'nun 147.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 68.maddesinde “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir.” İİK'nun 68/b-1.maddesinde “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır.” İİK'nun 68/b-3.maddesinde ise “Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler diğer belge ve makbuzlar bu Kanun'un 68.maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar.” hükmü yer almaktadır.Anılan yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; alacaklının icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyebilmesi için rehin sözleşmesi yanında alacaklı ile borçlu arasında maddelerin aradığı özellikte alacağın varlığını gösteren belgelere dayanılması gerekliliğine yer verildiği görülmektedir.Somut olayda icra takibi, araç rehni ve ticari işletme rehni sözleşmelerine dayandırılmış, takip alacaklısı ile borçlu arasında akdedilmiş İİK'nun 68, 68/b maddesinde belirtilen borç ikrarını havi belge veya itiraz edilmeyerek kesinleşmiş kredi sözleşmesi ve hesap özetine dayanılmamıştır. İcra takibinde borçlunun takip dışı Türkiye H.B. A.Ş'den kullandığı krediyi, kefalet taahhütnamesi gereği kendisi ödeyen alacaklı K. G. Fonu A.Ş'nin ödediğini iddia ettiği bu miktarı borçludan talep ettiği görülmektedir. Bu alacağın varlığı, miktarı, borçludan tahsil edilebilirliği genel mahkemelerde yapılacak yargılamayla belirlenebilir. Kefalet nedeniyle ödenen paranın rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edilmesi mümkün değildir. İcra mahkemesince itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu Şirket temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.