MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi..., dahili davacılar ..., ..., ..., ... ile Hazine ve...Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.02.2011 gün ve 89/20 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, imar-ihya, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları gösterilen yaklaşık 30.000 m2 yüzölçümüne sahip taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, davaya katılan diğer mirasçılar davaya muvafakat ettiklerini, taşınmazın davacı annelerine ait olduğunu bildirmişlerdir. Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, kazanma koşulları oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... Muhtarlığı yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, tescil konusu taşınmaz çevresinde bulunan parsellere ait kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgelerinin getirtilmesi, miras bırakan ve diğer mirasçılar hakkında 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca belgesizden edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden davanın kabulüne, Teknik Bilirkişi raporunda gösterilen 20,670 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK'nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu ve tescili istenen taşınmaz bölümü 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında paftasında “ziraata elverişsiz arazi” olduğu belirtilerek tespit dışı bırakılmıştır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gerekleri yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozma ilamında taşınmaz çevresinde bulunan parsellere ilişkin tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri getirtilerek mahallinde uygulanması ve taşınmaz yönünü nasıl gösterdiği üzerinde durulması gerektiği açıklanmıştır. Çevre taşınmazlara ait tapu kayıtları ile kadastro tutanakları getirtilmiş ise de taşınmazı çevreleyen 958, 959 ve 960 parsellerin dayanağı Nisan 1337 tarih 1 sayılı tapu kayıt ve tedavülleriyle hükmen oluşan 957 parsele ait hüküm dosyası istenilerek taşınmaz başında Yerel ve Teknik Bilirkişiler aracılığıyla uygulanmamıştır. O halde; dava tarihinden geriye doğru en az 20-30 yıl öncesine ait (1970-1987 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü'nden, getirtilerek dosyaya eklenmesi, yeniden yapılacak keşifte Uzman Bilirkişi, jeodezi ve Fotogrametri Uzmanı Mühendis, teknik, Yerel Bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla açıklanan hava fotoğrafları, Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilecek paftalar ve komşu parsellere ait tapu kayıtları ve hüküm dosyalarına ait Teknik Bilirkişi raporlarının keşifte uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri, Kadastro Müdürlüğü'nden gelen paftaların ise, düzenlendikleri (1970-1987 yılları arasında düzenlenen paftalar olacak) tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulundukları konusunda Uzman Bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, komşu parsellere revizyon gören tapu kayıtları ile hüküm dosyalarına ait Teknik Bilirkişi raporlarının taşınmaz yönlerini ne gösterdikleri üzerinde durulması, Teknik Bilirkişiye krokisi üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, Yerel Bilirkişi ve tanıkların HMK'nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davacılar ile miras bırakanlarının hangi tarihte taşınmazın imar ve ihyasına başladıkları, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve hangi tarihte imar ve ihyanın tamamlandığı konularında Yerel Bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurularak belirlenmesi, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, daha önce götürülmeyen başka bir Uzman Bilirkişi Ziraat Mühendisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek yukarıdaki açıklamalarda gözönünde tutularak kendilerinden gerekçeli, denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmesi, bir önceki Bilirkişinin raporundaki gerekçelerde eleştirilerek aynı konuda görüşünün ortaya konulmasının istenilmesi, Yerel Bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nun 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda yazılı araştırma ve incelemeler yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Öte yandan; hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1.maddesinin 2 ve 3.bentleri uyarınca Ankara İli’nin mülki sınırları Ankara Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlenmiştir. TMK'nun 713/3.maddesi uyarınca; tescil davası, Hazine'ye ve ilgili Kamu Tüzel Kişilerine karşı açılması, anılan kanun hükümleri uyarınca davanın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yöneltilmek suretiyle taraf teşkilinin yapılması gerekmektedir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.