MAHKEMESİ : Kayseri 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/07/2013NUMARASI : 2013/281-2013/540Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ile davalı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR1- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre temyiz itirazlarının reddine,2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine başlatılan icra takibinde, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek, İİK'nun 82. maddesi gereğince haline münasip meskeni üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir.İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi'nce borçlunun, sözü edilenlerle birlikte ancak barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına, satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasına karar verilmelidir.Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda borçlunun haciz anındaki sosyal durumu ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir meskeni Kayseri’nin daha mütavazi mahallelerinde 85.000 TL’ye alabileceği belirtilmiş, ancak bu meskenin özellikleri ayrıntılı olarak açıklanmamıştır. Alacaklı vekili borçlunun haline münasip evin bedeli olarak tespit edilen rakamın yüksek olduğu gerekçesiyle anılan rapora itiraz etmiş ve daha ucuza alınabilecek evleri gösterir “Sahibinden.com” Sitesine ait emsal taşınmaz ilanlarını ibraz etmiştir. Nitekim bu ilanlar incelendiğinde; aynı ilçedeki emsal konut fiyatlarının çok daha düşük olduğu görülmektedir. Mahkemece bu hususlar doğrultusunda borçlunun haline münasip evi ne kadara alabileceği yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve bu ilkelere uygun olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.Bu durumda, Mahkemece, takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olduğu hususu göz önünde bulundurularak, bilirkişilerden ek rapor alınıp borçlunun, taşınmazın bulunduğu şehrin daha mütevazi bir yerinde, haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra, haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine bırakılmasına, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, alacaklı vekilinin vekalet ücreti konusundaki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.