Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4501 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13976 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Hatay İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2012/374-2013/56Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARİcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle İcra Mahkemesi'ne başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler kamu düzenine aykırıdır. Bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebilir (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku-1988 Baskı cilt:1, sh:94-HGK. 22.01.2003 tarih, 2003/12-17 E. 2003/29 K.).Somut olayda temlik alacaklısı T.. K.. vekili tarafından limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılmış, örnek 6 nolu icra emri ipotekli taşınmazı satın alan yeni malik olan borçlu B.. Y..’e 19.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekilinin yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 18.07.2012'de İcra Mahkemesi'ne başvurarak, diğer şikayet sebeplerinin yanı sıra limit aşımı şikayetini de ileri sürdüğü görülmektedir.Borçlu vekilinin limit aşımı dışındaki şikayetlerinin yasal sürede yapılmamış olması nedeniyle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;MK'nun 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. MK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK'nun 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K. sayılı kararında da yukarıdaki kural benimsemiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Somut olayda da alacaklı Banka ile asıl borçlu K. Y. arasında düzenlenen 02.10.2009 tarih 11007 ve 13196 yevmiye nolu üst sınır ipoteklerinde ipotek limiti 800.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de; Hatay 4. Noterliği’nin 06.12.20011 tarih 30388 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacaklı Banka tarafından anılan ipotekler nedeniyle temlik borçlusu K. Y. nezdinde doğmuş olan 251.000,00 TL kredi alacağının temlik alana devir edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, temlik alacaklısı ipotek limitini aşmamak koşuluyla temlik aldığı alacak olan 251.000,00 TL ve ferilerinin tahsilini talep edebilir. Söz konusu kabul doğrultusunda anılan şikayetin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.