Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4424 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23068 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2010/616-2013/474H.. Ç.. ile Hazine ve A.. T.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.09.2013 gün ve 616/474 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.03.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden taraf gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. Ö. M. K. ve davalı Hazine vekili Av. U. S. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili, .. parsel kapsamında bulunan 20 dönümlük taşınmaz bölümünü 06.12.1977 tarihli tarla satış senedi ile bedelini ödeyerek davalıların murisi İ.T.’dan satın ve devraldığını açıklayarak, satın alınan bölüm ya da isabet edecek payın tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tapuya tesciline, kabul edilmemesi halinde satış bedelinin güncellenerek davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı gerçek kişiler vekili, davanın yersiz açıld??ğını, dava konusu .. parselin 30 nolu parselden ifrazen oluştuğunu, taşınmazın öncesinin tapulu olması nedeniyle tapu dışı satış yoluyla devredilemeyeceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davalı Hazine vekili, husumet yokluğu nedeniyle Hazine hakkındaki davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalıların murisinden haricen satın aldığı dava konusu taşınmazın belirtilen kısmı üzerinde satış tarihi olan 1977 tarihinden beri malik sıfatıyla zilyet olduğu, kayıt malikinin 12.01.1984 tarihinde öldüğü, taşınmazın 12.02.2009 tarihinde davalılar adına intikal gördüğü, intikal tarihine kadar davacı lehine TMK'nun 713/2.maddesi uyarınca kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın kabulüne, 681 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 21.646,96 m2 yerin ifrazen tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, tescil talebi kabul edildiğinden bedele ilişkin davanın reddine, davalı Hazine hakkındaki davanın ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü duruşma istekli olarak davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.Tarla niteliğindeki 405.800 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 681 parselin öncesi 30 sayılı kadastro parseli olup, 08.03.1954 tarih 10,11,12,13 sayılı ve 20.02.1954 tarih 49,50,51 ve 52 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, kayıt malikleri tarafından 1959 yılında yapılan taksim sonunda 30 parselin İsfendiyar Tugayoğlu’na düştüğü ancak taşınmazın Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1964/76-455 Esas ve Karar sayılı dosyasında davalı olduğu açıklanarak 30.07.1966 tarihinde malik hanesi boş bırakılarak Asliye Hukuk Mahkemesi'ne devredilmiş, dosyanın gönderildiği Manavgat Kadastro Mahkemesi'nin 28.11.2008 tarih 2008/199-2014 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davacılar Gülsüm Dolay ve müşterekleri tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, .. parselin tespit gibi İsfendiyar T. mirasçıları adına 1/4’er paylı olarak tesciline karar verilmiş, hükmün 12.03.2009 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur. 19.06.2009 tarihinde ifrazen oluşan ..parsel 26.08.2009 tarihinde, ikinci kez ifraz görerek ..ve .. parseller oluşmuş, 681 parsel üzerindeki 615250/4298049 pay 15.10.2009 tarihinde pay satışı nedeniyle dava dışı H. C. adına tescil edilmiştir.Dava; tespitten sonra, ancak tapu kaydının oluştuğu dönemden önceki satış senedine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin uyarlanması suretiyle ödenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, TMK'nun 713/2.maddesi uyarınca kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı vekili tespit tarihinden sonraki 06.12.1977 tarihli satışa dayanarak istekte bulunmuştur. Bu bakımdan somut olayda 3402 sayılı Kanun'un 13/B-b ve c maddelerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Anılan maddenin, kadastro öncesi nedenlere dayalı isteklerde uygulanması mümkündür. Taşınmazın satıldığı 1977 yılında dava konusu taşınmaz Manavgat Kadastro Mahkemesi'nde davalı bulunmaktadır.Diğer yönden; dava konusu ... parselin öncesi .. nolu kadastro parseli olup 08.03.1954 tarih 10, 11, 12, 13 sayılı ve 20.02.1954 tarih 49, 50, 51 ve 52 sayılı tapu kayıtlarına dayalı olarak tespit edilmiştir. Başka bir anlatımla; taşınmazın öncesi tapulu yerlerdendir. Taşınmazın öncesinin tapulu olması nedeniyle TMK'nun 706, BK'nun 213 (TBK. m. 237), TK'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi gereğince tapu dışı satış geçersizdir. Geçersiz satışa dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz.Mahkemece, TMK'nun 713/2. maddesindeki koşulların gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de anılan maddenin somut olaya uygulanabilme olanağı bulunmamaktadır. TMK'nun 713/2 maddesinde; “Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”denilmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı gerçek kişilerin miras bırakanı olan İ.T. 12.01.1989 yılında ölmüştür. Dava konusu taşınmaz ise 12.03.2009 tarihinde kesinleşen hükümle 1/4 paylı olarak davalı gerçek kişiler adına tescil edilmiş eldeki dava ise 2010 yılında açılmıştır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere tapu kaydı 12.03.2009 tarihinde oluştuğundan ve hükmen paylı mülkiyet şeklinde satıcı İsfendiyar Tugayoğlu mirasçıları adına tesciline karar verilmiş olduğundan TMK'nun 713/2. maddesindeki koşulların oluştuğundan söz edilemez. Eş anlatımla; satıcı dava konusu 681 parsel ya da öncesi olan 30 parsel üzerinde hiçbir zaman kayıt maliki olmamıştır. Taşınmaz hükmen paylı mülkiyet şeklinde davalılar adına tescil edilmiş olup kaydın oluştuğu tarihten sonra dava tarihine kadar anılan maddedeki koşullar gerçekleşmemiştir. O halde, Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve TMK'nun 713/2. Maddesi yanlış yorumlanarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru ve isabetli görülmemiştir.Davacı vekili, aşamalı olarak istekte bulunmuştur. Mahkemece tapu iptali ve tescil davası kabul edildiğinden ikinci kademedeki satış bedelinin uyarlanarak iadesi yönündeki davanın reddine karar verilmiştir. Terditli bedel iadesi yönünden iddia ve savunma çerçevesinde tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, tefe-tüfe endeksleri, altın, döviz fiyatlarındaki artış oranları, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar ile 10.07.1940 tarih, 1939/2 Esas, 1940/77 Karar ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK kararlarının kapsamları gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değer uzman bilirkişilerce tespit edilerek Mahkemece, bedele yönelik talebin açıklanan kapsamda değerlendirilmesi ve elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Davalı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenler vekili duruşmaya katılmadığından davalı gerçek kişiler lehine vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 853,90 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.