MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/5328 E.sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte alınan rehin açığı belgesine dayanılarak, rehin açığı belgesinde adı geçenlere karşı Örnek 4-5 icra emri düzenlenmek suretiyle ilamlı takip başlatıldığı, borçlularca Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan davada, 2010/5328 E-5329 E. sayılı icra takip dosyalarında aynı borç için 2 farklı takip yapıldığı, borcun toplamda 535.257,00 TL bulunarak bu miktar üzerinden işlemlere devam edildiği, 2010/5328 E. sayılı takip dosyasında rehinli gayrimenkulün 130.100,00 TL'ye satıldığı, alacaklının yanlış hesaplama ile rehin açığı belgesi aldığı ve belirlenen bu yanlış rakamla davaya konu ilamlı takibin başlatıldığı, oysa borcun bu miktar olmayıp, bilirkişi marifeti ile hesaplanıp bulunacak miktarın borç olarak kabulü ile rehin açığı belgesine dayanılarak başlatılan 2014/3199 E. sayılı ilamlı icra takip dosyasındaki borcun tespitine icra takibinin bu rakam üzerinden devamına karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece davacının iddiasının rehin açığı belgesindeki hesabın yanlış olduğuna ilişkin olması nedeniyle icra memur muamelesini şikayet niteliğinde olduğundan davaya bakma yetki ve görevinin icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, anılan bu kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 22.01.2015 tarihinde kesinleştiği, süresinde icra mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi üzerine İcra Mahkemesi'nce aldırılan bilirkişi raporu kapsamında, borcun 405.157,00 TL olduğunun tespitine karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takip sonucunda alınan rehin açığı belgesiyle ilamlı takip yapılabilir. Bu nitelikteki takip nedeniyle verilen rehin açığı belgesi takip hukuku açısından ilam niteliğinde olup içerisinde yazılı alacağın varlığı ve miktarı icra mahkemesince tartışılamaz ise de; borçlu dayanak belgedeki alacağın miktarını asliye hukuk mahkemesinde dava konusu yapmıştır. Bu durumda rehin açığı belgesinde yazılı olduğu kadar borcun bulunmadığı yönündeki bu dava, Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan menfi tespit davası olup mahkemece incelenip karara bağlanması gerekir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; anılan bu karar temyiz edilmeksizin kesinleştiği için bağlayıcı değildir. İcra Mahkemesi'nce görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlu vekilinin sair temyiz itirazları ile alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.