Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 433 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5186 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 14.03.2012 gün ve 856/156 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ... vekili, müvekkili ile davalı ...’in boşandıklarını, evlilik birliği içinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilen dava konusu 246 ada 11 parselin ortak gelirle edinildiğini, ne var ki, adı geçen davalının mal kaçırmak amacıyla söz konusu taşınmazı muvaazalı olarak diğer davalı ...’ya tapuda devrettiğini ileri sürerek öncelikle tapu kaydının iptaliyle ½ payının davacı adına tesciline, bu isteğin yerinde görülmemesi durumunda belirlenecek değerin yarı payı ve taşınmazın iyileştirilmesi nedeniyle sarf edilen bedelin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü, 26363 TL katılma alacağının davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Davacı mal rejiminin tasfiyesiyle katılma ve değer artış payı alacağı isteğinde bulunmuşsa da, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan tarihsiz dilekçede ve 26.07.2010 tarihli yargılama oturumundaki beyanında; uyuşmazlık konusu taşınmazın satın alınarak evlilik birliğini kurtarmak, eşinin gönlünü almak amacıyla davalı eş adına tescil edildiğini bildirmiştir. Yargıtay’ın ve Dairemiz'in devam eden yerleşik uygulamalarına göre, davacı yanın söz konusu açıklamaları bağış niteliğindedir. Bağış karşılıksız kazandırmadır. TMK'nun 220/2. maddesi hükmüne göre; karşılıksız kazanma yoluyla elde edilen mal varlıkları ilgili eşin kişisel malıdır. Kişisel mal üzerinde, diğer eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Yukarıdaki gerekçeler nedeniyle davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle Usul ve Kanuna aykırı görülen hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 325,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve 392,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.