Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 400 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 252 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ve müşterekleri ile ..., dahili davalılar ... (...) ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.06.2011 tarih ve 285/281 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü KARARDavacılar ..., ...,...., ..., ..., ... vekili, dava dilekçesinde, kadastro sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen 350 parsel sayılı taşınmazın, vekil edenlerinin miras bırakanına ait olduğunu açıklayarak, parselin tapu kaydının müvekkillerinin miras payı oranında iptal ve tescilini istemiştir.Davalı vekili, taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı tarafından vekil edenine bağışlandığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekilinin, kendisini vekil ile temsil ettiren bir kısım davacıların yargılama aşamasında öldükleri dosya kapsamı ile belirlenmesine karşın mahkemece, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğuna yönelik temyiz itirazları üzerine, noksanın ikmali yoluyla temyiz dilekçesinde bildirilen davacıların mirasçılık belgeleri getirtilmiştir. Yapılan incelemede;... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 04.03.2002 tarih 2002/51-44 Esas-Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacı ...'in 01.02.2002,... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19.02.2008 tarih 2008/86-79 Esas-Karar sayılı mirasçılık belgesiyle davacı ...'in 27.12.2006;... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 04.11.2008 tarih 2008/437-361 Esas-Karar sayılı mirasçılık belgesiyle de davacı ...'in 25.10.2008 tarihinde öldükleri, geriye eş ve çocuklarını mirasçı bıraktıkları belirlenmiştir. Dairenin 20.09.2012 tarih ve 2012/1031-7698 Esas-Karar sayılı gönderme kararında adı geçen davacıların mirasçıları tarafından, davacılar vekiline vekaletname verilmiş ise, mirasçılardan veya davacılar vekilinden temin edilerek dosyaya eklenmesi istenilmiş; hükmün mirasçılara tebliğine rağmen dosyaya vekaletname eklenmediği görülmüştür. Davacıların ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 397. maddesi (6098 sayılı TBK.nun 513. maddesi) uyarınca aksi sözleşmeden veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça verdikleri vekalet, gerek vekilin gerek müvekkilin ölümüyle son bulur. Bilindiği üzere; taraf ehliyeti davada taraf olabilme yeteneği olup, dava şartlarındandır. Dava şartları kamu düzeniyle ilgilidir ve mahkemece res'en gözönünde tutulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında bakıldığında dosyada iki istisnanın da bulunmadığı ve vekaletin ölümle son bulduğu anlaşılmaktadır. Öyleyse, davacılar ..., ... ve ...'in yargılamanın devamı sırasında öldüğü anlaşılmakla; ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğu halde anılan davacıların mirasçılarından vekaletname alınmadan ve mirasçıları davaya dahil edilmeksizin, başka bir söyleyişle usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan hususu kapsadığının kabulü gerekir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına ilişkin hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 816,75 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.