Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3989 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27276 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz edenler taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, . İcra Müdürlüğü’nün 2012/12781 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, . İcra Müdürlüğü’nün 2012/222 sayılı Talimat dosyasında yapılan 15.06.2012 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının muvazaaya dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: dava konusu haczin talimat yolu ile ... yanı adresinde yapıldığı, davalının iddialarının kanıtlanamadığı, tazminata ilişkin yasal koşulların gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı "istihkak" davası niteliğindedir.Dava konusu hacizde hazır bulunan dava ve takip dışı şahıs seramiklerin borçlu şirket tarafından getirildiği yönünde beyanda bulunduğu için haciz işlemi yapılmıştır. Somut olayda İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir.İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişi fatura deliline dayanmaktadır. 01.05.2012 tarihli bu fatura borçlu şirket tarafından düzenlenmiştir ve 116.000,00.-TL üzerindedir.Borcun doğum tarihinden sonra ticari emtiasının önemli bir bölümünü üçüncü kişiye devreden borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak istediği, aynı alanda faaliyet gösteren üçüncü kişinin bu durumu bilebilecek durumda olduğu kabul edilmelidir. Davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmayan biçimde davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması hatalı olmuştur.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 921,50 TL'ninde istek halinde davalıya iadesine 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.