MAHKEMESİ : Ankara 12. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2013NUMARASI : 2013/609-2013/747Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlu vekili, vekil edeni aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte Ankara K..T..i Ş.. bulunan TR….... nolu vergi, resim, harç ve haberleşme vergi hesabına haciz konulduğunu, bu hesaptaki paraların 5393 sayılı Belediye Yasası'nın 15/son ve 277 sayılı Kanun'un 1. maddesine göre haczedilemeyeceğini açıklayarak, haczin kaldırılmasını istemiş, Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak, hesaba yatan paraların Türk Telekominikasyon A.Ş’ye gönderilen, 5393 sayılı Yasa’nın 15/son kapsamında bulunmayan paralar olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.5393 sayılı Belediye Yasası'nın 15/son maddesine göre; Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez. Bu maddeye göre, haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde "fiilen" kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7.maddesinde; bu kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda bu İdarelere verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir.Öte yandan her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de; anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır.Bu durumda, Mahkemece, öncelikle duruşma açılıp taraf teşkili sağlanmalı ve tarafların beyan ve delilleri toplanmalıdır. Daha sonra borçlu Belediyenin dosyaya celp edilen hesaptaki paraların niteliklerine ilişkin iddiaları ve deliller incelenmeli, gerektiğinde defter ve kayıtlar ve banka hesap ekstreleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Hesaptaki paraların, vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği takdirde) haczedilemeyeceği düşünülmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.