MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi..... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair..... Aile Mahkemesi'nden verilen 25.01.2012 gün ve 486/86 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili dava dilekçesinde; davacı ve davalının 2004 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içinde edinilen 7647 ada 7 parsel 6 nolu bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın tarafların evlilik birliği ve öncesinde biriktirilen ve ..... Şubesi'nde açılan müşterek hesapta bulunan para ve.... Şubesi'nden kullanılan 73.000 TL'lik konut kredisi ile edinildiğini, düğün sırasında davacıya takılan ziynet eşyalarının halen davacı ve davalının kiralamış olduğu banka kasasında bulunduğunu açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile davacının katılma alacağının belirlenerek davalıdan tahsiline ve banka kasasında bulunan ziynet eşyalarının davacıya teslimine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın ortak hesapta bulunan 46.858,16 TL, davalının babasının vermiş olduğu 25.000 TL ve kalan kısmının banka kredisi kullanılarak edinildiğini, banka ödemelerinin halen devam ettiğini, ziynet eşyalarının ise banka kasasında bulunduğunu iadeye hazır olduklarını savunmuştur.Mahkemece, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğundan davacının taşınmazın edinilmesinde yapmış olduğu katkıdan kaynaklanan 33.432,05 TL değer artış payının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, banka kasasında bulunan ziynet eşyalarının davacıya teslimine ve katılma alacağı bulunmadığından buna ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 24.01.2004 tarihinde evlenmişler, 17.11.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 06.07.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler arasında 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dava dilekçesinin içeriği ve taşımazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı .. .TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve genel hükümlere dayanan ziynet alacağı isteğine ilişkindir.Düğünde takılan ve banka kasasında bulunan ziynet eşyaları niteliği, örf ve adet gereği kadının kişisel malı olduğundan dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin buna ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün buna ilişkin kısmının ONANMASINA, Davalı vekilinin katılma alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 7647 ada 7 parsel 6 nolu bağımsız bölüm 14.02.2008 tarihinde satış sonucu davalı adına tescil edilmiş olup, halen kullanılan konut kredisi nedeniyle Denizbank Antalya Şubesi lehine ipotek şerhi içermektedir. Tarafların iddialarından ve ibraz edilen delillerden taşınmazın edinilmesinde 04.12.2007 tarihinde açılan müşterek hesapta bulunan 46.858,00 TL, davalıya banka havalesi ile babası tarafından gönderilen 25.000 TL ve banka kredisi ile alınan paranın kullanıldığı anlaşılmaktadır. Müşterek hesapta bulunan para hesabın açıldığı tarih itibariyle edinilmiş mal olup, davacı tarafından kişisel mal iddiasında bulunulmuş ise de bu husus kanıtlanmamıştır. Bu halde TMK 230 maddesi gereğince dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın değeri yapılacak keşif sonunda inşaat mühendisi bilirkişi ve emlakçı bilirkişi vasıtası ile belirlenerek, belirlenecek bu değerden davalının babası tarafından davalıya havale edilen 25.000 TL ile dava konusu taşınmaz için ..... Şubesi'nden kullanılan kredinin boşanma davasının açıldığı tarihteki ana para borcu düşüldükten sonra kalan miktarın TMK'nun 231. maddesi gereğince artık değer niteliğinde olup aynı Yasanın 236/1. maddesine göre yarısına katılma alacağı hükmedilmesi, hüküm kurulurken HMK'nun 26. maddesi gereğince talebe bağlılık kuralının dikkate alınması gerekirken, Mahkemece yazılı şekilde davalının taşınmazın edinilmesinde kişisel malından herhangi bir katkısı bulunmadığı halde değer artış payına hükmedilmesi doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4., HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı bulunan 496,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.787,27 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.