Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3385 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21527 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/377-2013/831Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine dayanak ilamdaki vekalet ücreti ve yargılama giderleri ilam karar tarihi olan 30.12.2009 tarihinden 11.03.2013 tarihine kadar % 9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle elde edilen faizin tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili; İcra Mahkemesi'ne başvurusunda icra emriyle talep edilen alacakların takipten önce 11.03.2013 tarihinde ödendiğini, dayanak ilamın tapu iptal ve tescili ilamı olması nedeniyle kesinleşmeden takibe konulamayacağından faiz alacağının ilamın kesinleşmesiyle muaccel olacağını açıklayarak takibin iptalini talep etmiştir. Alacaklı vekili 14.05.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde dayanak ilamdaki vekalet ücreti, yargılama giderinin 11.03.2013 tarihinde ödendiğini, fakat vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin faizin ödenmemesi sebebiyle borçlu aleyhine takip başlatıldığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece; dayanak ilamın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden infazının mümkün olmadığı, ilamda yargılama gideri ve vekalet ücreti için faiz konusunda hüküm bulunmadığından bu alacaklara kararın kesinleştiği tarihte muaccel hale gelmek koşuluyla karar tarihinden itibaren faiz talep edilmesinde usulsüzlük olmadığı, gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak, ilamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebilir (HGK'nun 05.04.2000 tarih, 2000/12-739 E., 2000/746 K.). taşınmazın aynına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe infaz edilemez. Bu nevi davalar sonunda hüküm altına alınan yargılama giderleri ve vekalet ücreti gibi ilamın eklentilerine ilişkin bölümler de karar kesinleşmeden infaz edilemez. Bu durumda, ancak, dayanak ilamın infaz edilebilir hale geldiği kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebilir. (İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 24.11.1995 tarih, 1994/2 E., 1995/2 K. sayılı kararı).Somut olayda; takip dayanağı ilam Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere taşınmazın aynına ilişkin olup, infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğinden faiz de kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanmalıdır. İlamda hüküm altına alınan vekalet ücreti ve yargılama gideri borçlu tarafından 11.03.2013 tarihinde ödenmiştir. Bu durum alacaklının da kabulündedir. Bu alacak kalemlerine ilamın karar tarihinden (30.12.2009'dan) ödeme tarihi olan 11.03.2013 tarihine kadar işletilen yasal faizin tahsili için ise 28.03.2013 tarihinde takip başlatılmıştır. Takibe konulan ilam 11.02.2013 'te kesinleşmiştir. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere ilamın kesinleştiği bu tarihten ödeme tarihi olan 11.03.2013 tarihine kadar faiz hesaplanarak sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.