Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 338 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12634 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve TescilTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARARDavacılar vekili, davacı ...'ın dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazları bir kısım davalıların mirasbırakanı ... 'den 01.03.1978 tarihli köy senedi ile, ... parsel sayılı taşınmazı bir kısım davalıların mirasbırakanı ... 'dan 25.04.1973 tarihli köy senedi ile, davacı ...'in ise dava konusu 2093 parsel sayılı taşınmazı bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'den 13.10.1995 tarihli köy senedi ile haricen satın aldığını, o günden beri taşınmazlara davacıların zilyet olduğunu ileri sürerek anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile 2168,2181 ve 2185 sayılı parsellerin davacı ... adına, 2093 sayılı parselin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapulu olduğu, ayrıca harici satış senetlerinin hangi taşınmazları kapsadığının anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, harici satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Dava konusu ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların geldisi olan ... parsel ile dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın geldisi olan ... parsel sayılı taşınmazların 19.01.1972 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında 02.07.1957 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının uygulanması sonucu dava dışı gerçek kişiler adına tespit edildiği, Kadastro Mahkemesinde dava açılması üzerine anılan tutanakların kesinleşmediği, Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında kadastro çalışmalarında anılan parsellere revizyon gören tapu kaydının zemine uygulandığı, Kadastro Mahkemesince ... ve ... numaralı parsellere revizyon gören tapu kaydının gayri sabit hudutlu olup miktar fazlasının zilyetlikle kazanabileceğinden hareketle tespite itiraz edenler lehine hüküm tesis edildiği, eldeki davanın konusu 2168, 2181,2185 ve 2093 numaralı parsellerin bu yolla ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardan ifraz ile meydana geldiği, buna göre dava konusu parsellerin kadastro çalışmaları sırasında uygulanan tapu kaydı kapsamında kalmadıkları anlaşılmıştır.Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere dava konusu parsellerin tapuya kayıtlı bulunan yerlerden olmadığının kabulü gerekmektedir. Tapusuz taşınmazların satış ve devrinin her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Mahkemece yapılacak iş; davacılar 01.03.1978 ve 13.10.1995 tarihli köy senetleri ile taşınmazları haricen satın aldıkları iddiasında bulunduklarına göre, anılan senetlerin yeniden yapılacak keşifte, aynı köyden seçilecek yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişilerce zemine uygulanmaya çalışılması, taraf tanıklarının her bir dava konusu taşınmaz başında dinlenerek, taşınmazların kimden kime ne şekilde intikal ettiği, halen kimin zilyet ve tasarrufunda bulunduğu, davacıların hangi taşınmazları hangi biçimde ve hangi tarihte satın aldıkları, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullandıkları hususlarının açıklığa kavuşturulması, tanık beyanları arasında çelişki görüldüğü takdirde tanıklar yüzleştirilmek suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.