Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3368 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20580 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti... ile ... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.05.2014 gün ve 206/316 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, vekil edeninin paydaş olduğu 695 ada 5 parsel üzerinde kendi payına düşen kısım üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki binanın vekil edeni hesabına yapıldığını ve vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalıların bir kısmı cevap dilekçelerinde bir kısmı mahkemece yapılan ilk oturumda iddiaları kabul etmişler ancak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuşlardır. Davalıların bir kısmı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulüne, 695 ada 5 parsel içerisinde bulunan fen bilirkişisi ..'a ait 20.01.2014 tarihli raporu ve ekli krokisinde D harfi ile turuncu renkte gösterilen 1 bodrum, 1 zemin, 1 çatı katından ibaret binanın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı ... vekili tarafından esasa ve yargılama giderlerine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ve yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece taktir edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nun 326. maddesi hükmünde, kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davada haklılık oranını göre taraflar arasında paylaştırılacağı açıklanmıştır. Bu genel hükmün ayrığı olan aynı Kanunun 327. maddesi hükmünde de, davanın esası hakkında lehine hüküm verilmiş olan tarafın davayı uzatması, gereksiz masraf yapılması ya da kendi elinde olup da verilecek hükme etkisi olan belgeleri zamanında karşı tarafa bildirmemesi halinde yargılama giderlerinin tamamı veya bir kısmı ile sorumlu tutulabileceği, aynı Kanun'un 312. maddesi hükmünde ise feragat veya kabul eden tarafın aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mecbur olduğu, davalının hal ve vaziyeti ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve ilk duruşma oturumuna kadar davayı kabul etmiş olması halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Somut olaya gelince; bir kısım davalılar tarafından dava kabul edildiğine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre davayı kabul edenler dışındaki diğer davalıların da sorumlu olacağı şekilde, davacı yararına vekalet ücreti taktiri ile davacının yaptığı yargılama giderlerinin davayı kabul etmeyen diğer davalılardan tapudaki payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekirken (HMK.m.323/ı-ğ; 326); yazılı olduğu gibi davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün yargılama gederleri ve vekalet ücretine yönelik olarak 6100 bayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca temyiz eden davacı ... lehine BOZULMASINA, davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan gerekçelerle REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.