Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3283 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13813 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, katkı payı alacağı... ile ... aralarındaki katılma alacağı, katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair . Aile Mahkemesi'nden verilen 17.07.2012 gün ve 630/1073 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... vekili ... tarafından açılan davaya karşılık olarak, davacının çalışarak evlilik birliği içinde satın alınan mesken, araç ve üye olunan kooperatife katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla toplam 12.500 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, önceki kararda ... tarafından açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 21.12.2010 gün ve 2010/ 5169 Esas, 6308 Karar sayısı ile sair temyiz nedenlerinin reddine ancak, evlilik birliği boyunca çalışarak gelir elde eden davacı ...'in mesken nitelikli taşınmaz ile kooperatif hissesinin edinilmesinde katkısı bulunduğunun kabulü gerektiğinden bozma sevk edilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak mesken niteliğindeki taşınmaz için 7.900 TL'nin davalıdan tahsiline, kooperatif hissesi yönünden somut katkı ispatlanmadığından reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 16.08.1990 tarihinde evlenmişler, 28.03.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.06.2005 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 28.03.2003 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davalının savunması ve dava konusu ... sitesinde bulunan taşınmazın 17.05.1993 tarihinde davalı adına tescili ile ... üyeliğinin 21.12.1993 tarihinde başlayıp halen devam etmekte oluşuna göre istek, mesken yönünden TMK 170. maddesine dayanan katkı payı alacağı ve kooperatif hissesi yönünden TMK 202 ve devamı maddeleri gereğince değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması gerekir. Bu halde, dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı dosya kapsamı ile sabit bulunan davalıya aitken satılan ...Sitesindeki taşınmazın satım bedeli belirlenmeli, bu bedelin dava konusu taşınmazın edinme tarihindeki değerine olan oranı ile taşınmazın dava tarihindeki değeri çarpılarak davalının kişisel mal miktarı tespit edilmeli, bu bedel düşüldükten sonra evlilik tarihinden taşınmazın edinildiği tarihe kadar herbirinin ayrı ayrı toplam gelirinden, tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra her birinin ayrı ayrı yapacağı tasarruf miktarı belirlenerek, davacının toplam tasarruftaki katkı oranı tespit edilip bu oran davalının kişisel malının düşülmesinden sonra kalan miktar ile çarpılmak suretiyle davacının isteği ve hükmün yalnızca davacı vekili tarafından temyiz edildiği göz önünde tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Öte yandan, uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere, davalının 21.12.1993 tarihinde başlayan ve halen devam eden ...i'ndeki üyeliğinin 01.01.2002 tarihine kadar geçen ödemelerinde davacı kadının çalışarak elde etmiş olduğu gelirle katkıda bulunduğu ve 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise edinilmiş maldan karşılandığı sabit olup bozma ilamı doğrultusunda, tarafların geliri, yapılan ödemeler ve ödemelerin tarihi dikkate alınarak dosyanın hukukçu bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek yargıtay denetimine uygun gerekçeli rapor temin edilip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 388/4. , HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.