Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 286 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7382 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.KARARAlacaklı vekili, borçlu Belediye hakkında yapılan takip nedeniyle belediyenin mal ve alacaklarının haczi taleplerinin İcra Müdürlüğü'nce reddedildiğini belirterek, İcra Müdürlüğü'nün ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, borçlu Belediye tarafından yasal zorunluluk kapsamında icra dosyasına mal beyan edildiği, bu aşamada yeterli mal beyan edilip edilmediği henüz takdir edilmeden ve gerekirse fiili haciz ile kıymet takdiri yapılmadan, bildirilen taşınmaza da haciz talebi olmadan, belediyenin mal ve alacaklarının haczinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İİK’nun 85. maddesinin son fıkrasına göre, haciz koyan memur, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir. Anılan düzenlemeden hareketle, hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümk??n olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerekmektedir.11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ''... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır'' ibaresi ile ''...veya kamu hizmetlerini aksatacak...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, alacaklının haciz talebinin, hacizde tertip müessesesi gereği, kabulü gerektiğinden İcra Müdürlüğü’nün ret kararı yerinde değildir. Bu nedenle şikayetin kabulü gerekirken, iptal edilmiş yasa hükmü gerekçe yapılarak talebin reddi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.