Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 285 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8997 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Şikayetçi vekili, ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2011/5380 Esas sayılı takip dosyası ile ilama dayalı olarak ... Belediye Başkanlığı aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, ... Belediye Başkanlığı'nın yasa gereği kapatılarak müvekkili Belediyeye devredildiğini, ancak takibe konu alacağın müvekkili Belediyeye devir edilmediğini, takibin müvekkiline yöneltildiğini, haczi caiz olmayan mal varlığına ve banka hesaplarındaki mevduatına haciz konulduğunu takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, ... Valiliği'ne yazılan müzekkereye verilen cevapta takibe konu alacağın borçlu Belediyeye devredildiğinin bildirildiği, yasal zorunluluktan dolayı yapılan devir sonucu, takip borçlusunun değiştiği, iş bu değişikliğe istinaden takibin şikayetçi Belediye aleyhine devamında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ... 2 İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/116 esas sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirtilen hacze konu mal varlığı ile mahkeme dosyasında haciz konulan mal varlığının ve miktarının aynı olması sebebi ile mahkemece ikinci kez bilirkişi incelemesi yaptırılmasında usul ekonomisi açısından fayda görülmediğinden bahisle borçlu Belediyenin takibin iptali talebinin ve haczedilmezlik iddiasına dayalı şikayetinin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.Sair temyiz itirazları yerinde değil isede;5393 Sayılı Yasa'nın 15. maddesi '' Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez '', hükmünü taşımaktadır. Yargılama sırasında haciz konulan hesaplar borçluya açıklattırılıp ilgili ekstreler celp edilip gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile hesapların anılan madde kapsamında olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile bir başka dosyada alınan rapor esas alınarak verilen karar doğru değildir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.