Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2832 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7430 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2012NUMARASI : 2010/1553-2012/197E.. G.. ile L.. K.. ve M.. E.. aralarındaki mülkiyet tespiti davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.05.2012 gün ve 1553/197 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, tarafların iştirak halinde malik oldukları 128 ada parselde bulunan daireninin tarafların ortak mirasbırakanlarından kaldığını, mirasbırakanın sağlığında dairenin davacıya ait olduğunu beyan ettiğini ve bu beyana güvenen vekiledeninin daireyi oturabilir hale getirmek için dava dilekçesinde sayılan faydalı ve zorunlu masrafları yaptığını, davalılar tarafından Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/550 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, vekiledeninin davalılar aleyhine sebepsiz zenginleşme kuralları doğrultusunda hak talebi olabileceğini açıklayarak, muhtesatın aidiyeti ve bedelinin tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının isteminin ancak eda davasına konu olabileceğini, bu nedenle tespit istemi ile açılan davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca, davacı tarafından dava konusu daireye herhangi bir masraf da yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, buna göre; dava konusu 128 ada parsel üzerinde bulunan mesken cinsi bağımsız bölümdeki balkon PVC kapatılması, kalorifer tesisatı, kombi, aksesuarlar dahil komple mutfak ve elektrik tesisatı, zil ve sigorta kutusunun davacı E.. G.. tarafından yaptırıldığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hükümün kabule ilişkin bölümü davalılar vekili, redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyada toplanan delillere ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Şöyleki; taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bulunan bir muhtesata yeni bölümler ilave edilmesi veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhtesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhtesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Kaldı ki mahkemece kabulüne karar verilen balkon PVC kapatılması, kalorifer tesisatı, kombi, aksesuar dahil komple mutfak ve elektrik tesisatı, zil ve sigorta kutusu gibi donanımlar tefarruat niteliğinde olup bu tür işlerin yapılması için harcanan giderler de muhtesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını Borçlar Kanunu'nun 61 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan taşınmaz malik ya da maliklerinin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhtesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden açacağı bir dava ile iyileştirme giderlerinin tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğundan sözedilemez.Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın iyileştirme giderlerine yönelik olduğu anlaşılan isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 145,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara ayrı ayrı iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.