Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 282 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8199 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, müvekkili idare aleyhine uygulanan haciz işlemlerinin 6552 sayılı Yasa ile eklenen 5393 sayılı Yasa'nın 15/son fıkrası ve 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesinin 6. ve 7. fıkra hükümlerine aykırı olduğunu belirterek tüm haciz işlemlerinin iptalini talep etmiştir.Mahkemece, takip tarihi 29.04.2014 olup, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olduğu, davacı borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarının, Belediye'nin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinden olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun 3. şahıslardaki (banka, sigorta şirketleri, belediyeye bağlı şirketler) alacakları ve tapudaki taşınmazlarına haciz konulması halinde, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesi kapsamında incelenerek sonuca gidilmesi gerekir. Bu kapsamda 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen bankalardan getirtilen hesap ekstrelerine göre hesaptaki paraların sigorta şirketlerinden borçlunun varsa alacaklarının ve tapudan gelen müzekkere cevaplarına göre taşınmazların haczinin kabil olup olmadığı belirlendikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile bu yönden de şikayetin reddi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.