Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2662 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13691 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2013NUMARASI : 2012/1382-2013/519Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Takip dayanağı Denizli 3. İş Mahkemesi'nin 2008/1013 Esas, 2012/613 Karar sayılı ilamında kıdem tazminatı, hafta tatili ücreti, genel tatil ücret alacağının mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, alacak kalemlerine işletilen faizin fazla olduğunu ileri sürmüştür. Alacaklı tarafa faiz oranlarının uygulanmasını istediği banka adlarının bildirilmesi için süre verilmemiş, borçlu ise şikayet dilekçesinde faiz oranlarının sorulmasını istediği banka isimlerini bildirmiş, Mahkemece borçlunun bildirdiği bankaların yanı sıra tensiple re'sen Z.., V.. ve H.. B..'na da müzekkere yazılarak faiz oranları sorulmuş olup bankaların verdikleri cevapların bir kısmında da bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bildirilmediği görülmüştür. HGK'nun 20.09.2006 tarih, 2012/594-534 Esas ve Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; bu durumda kıdem tazminatı, hafta tatili ücreti, genel tatil ücret alacağı için Mahkemece yapılacak iş; alacaklı vekiline banka ismi bildirmesi için süre verilmesi, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Bu ilkeye uygun olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.