Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 262 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6955 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı-karşı davalı ... ... (...) ile davalı-karşı davacı ... davalılar ... ve Adem ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, El atmanın önlenmesi ve Ecrimisil davasının kısmen reddine kısmen kabulüne dair... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.02.2012 gün ve 32/139 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı - karşı davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı ... ... dava dilekçesinde; 824 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın ikinci katını davalıdan haricen 26.11.2011 tarihli satış sözleşmesiyle satın aldığını, bedelini davalıya ödediğini, bu taşınmazda halen oturduğunu, hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu açıklayarak davaya konu bağımsız bölümün ya da kendisine düşen pay miktarınca tapu kaydının iptaliyle adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde satım bedeli ile taşınmaza iyi niyetle yapmış olduğu faydalı ve zaruri masraflar olan 45.000 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere satış tarihi olan 26.11.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı 25.2.2009 tarihli cevap dilekçesiyle, söz konusu davanın aynı taşınmaza karşı açılan üçüncü dava olduğunu,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/231 Esas, 2008/21 sayılı Kararıyla davanın reddine karar verildiğini, hükmün kesinleştiğini belirterek kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuş,... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin eldeki davayla birleştirilen 21.6.2011 tarih ve 2009/313 Esas, 2011/371 Karar sayılı dava dosyasıyla...,... ve ... ...’a karşı elatmanın önlenmesi davası açarak davalıların dava konusu taşınmaza yaptığı müdahalenin önlenmesine ve toplam 22.000 TL haksız işgal tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar 24.11.2009 tarihli dilekçeleriyle davacı ...’ın rızasıyla evde oturduklarını bu nedenle haksız işgal tazminatının istenemeyeceğini, ev yapılırken çalıştıklarını ve katkılarının olduğunu bildirmişler, men'i müdahale ile haksız işgal tazminatı davasının reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, davacı-karşı davalı ... ...'ın (...) tapu iptali ve tescil davasının reddine, davalı-karşı davacı ...’ın müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasının davalılar ... ve ... ... bakımından reddine, davalı ... ... yönünden...l’in davasının kabulüne, .. tarafından 824 sayılı parselde krokide kırmızı ile taralı binaya yaptığı müdahalenin men’ine, taşınmazın boş olarak davalı-karşı davacı ...’e teslimine, 3948,43 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalı ... ...'dan (...) tahsili ile ...’a verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-karşı davalı ... ... (...) vekili tarafından esastan ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil ile ecrimisil, faydalı ve zaruri masraflardan kaynaklanan 45.000 TL tazminatın tahsiline, TMK.nun 683. maddesi gereğince ayni hakka dayalı olarak açılan müdahalenin önlenmesiyle haksız işgalden kaynaklanan kira niteliğinde istenen toplam 22.000 TL alacağın tahsili isteğine ilişkindir. Hüküm sadece davacı-davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında bulunan 824 sayılı parselin tapu kaydına göre paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup, davalı-karşı davacı ...’ın taşınmazda 279/5800 pay sahibi olduğu tapu kaydıyla sabittir. Taşınmazın mülkiyetinin...’ye ait olduğu hususu... tarafından kanıtlanamamıştır. TMK.nun 6. maddesi gereğince herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacı-davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Kaldı ki, tapulu taşınmazların haricen satışı TMK.nun 706, 818 sayılı BK.nun 213, 6098 sayılı TBK.nun 237 ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığından hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz.Ne var ki, davacı-davalı ..., dava dilekçesinde; aynı zamanda harici satış bedeli ile iyi niyetle yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları da istemektedir. Mahkemece bu istek konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Kararların gerekçesi açıklayıcı nitelikte olup hüküm fıkraları ise bağlayıcı bulunmaktadır. Yerel mahkemece kararın gerekçesinde alacaklar bakımından takasa yönelik açıklamada bulunmuş ise de, bunun bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Kaldı ki, belirlenmiş ve kesinleşmiş alacaklarda takas ve mahsup söz konusu olur ve bu husus hüküm fıkrasında açıkça belirtilir. HUMK.nun 388 (HMK. m.297). maddesi gereğince bir hüküm fıkrasında bulunması gereken hususlar açık bir biçimde bentler halinde sayılmıştır. Bu maddenin göz ardı edilmemesi gerekir. Öte yandan davalı-davacı ... dava dilekçesinde; 22.000 TL haksız işgal tazminatı istemiş olup, bunun sadece 3948,43 TL’si hüküm altına alınmıştır. Reddedilen miktar bakımından davacı-davalı ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da yerinde görülmemiştir. Bundan ayrı, davacı-davalı ..., davalı-davacı ...'in eşi,... ve ...'de müşterek çocuklarıdır. Eşler arasındaki boşanma kararı 11.07.2006 tarihinde kesinleştiğinden, evde oturan... ancak bu tarihten itibaren haksız işgalci durumuna düşeceğinden koşulları varsa kira niteliğinde ecrimisil ile sorumlu olur. Kemal'in ecrimisil isteği, yönünde değerlendirme yapılırken bu hususun göz önünde tutulması gerekir. Davacı-davalı ... vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmaktadır. Davacı-karşı davalı ... ... (...) vekilinin harici satış bedeli, iyi niyetle yapılan faydalı ve zaruri masraflar ile vekalet ücreti ile...in ecrimisil isteğine yönelik temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 327,00 TL peşin harcın davacı- karşı davalıya iadesine 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.