MAHKEMESİ : Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/03/2013NUMARASI : 2012/658-2013/270Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARAlacaklı vekili tarafından Yahyalı Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi’nin 29.12.2011 tarih, 2011/269-391 Esas ve Karar sayılı ilamı ile hükmedilen birikmiş tedbir ve iştirak nafakasının Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7455 Esas sayılı dosyası ile takibe konulması üzerine, borçlu vekili icra Mahkemesi'nden; müşterek çocuk N.. için hükmedilen tedbir nafakasının reşit olduğu 30.05.20011 tarihinde, alacaklı A.. yönünden hükmedilen tedbir nafakasının da boşanma davasının kesinleştiği 24.03.2011 tarihinde sona erdiğini, öte yandan boşanma davası açılmadan önce Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/96 Esas ve 2008/109 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen ve Yahyalı İcra Müdürlüğü’nün 2008/227 Esas sayılı dosyası ile takibi devam eden tedbir nafakalarından aynı döneme denk gelen kısımların toplam nafaka alacağından mahsubu gerektiğini açıklayarak, takibin iptalini istemiş, Mahkemece istem kısmen kabul, kısmen reddedilmiştir.Borçlu hakkında Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/96 Esas ve 2008/109 Karar sayılı ilamında; 23.07.2007 dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 250,00 TL, müşterek çocuk N.. için aylık 150,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, bu ilam Yahyalı İcra Müdürlüğü'nün 2008/227 Esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş olup, takip derdesttir.Bundan sonra, Yahyalı Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi’nin (bozma sonrası) 29.12.2011 tarih, 2011/269-391 Esas ve Karar sayılı ilamında "... Dava tarihinden itibaren davacı için aylık 300 TL, müşterek çocuk N.. için aylık 200 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak, kendi adına asaleten müşterek çocuk için velayeten davalıya verilmesine, nafakanın Mahkememizin 24.12.2009 tarih ve 2008/218 Esas, 2009/327 Karar sayılı kararının kesinleşmesine kadar devamına” karar verilmiş, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nce “özellikle davalı kadının açıkça yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığının, müşterek çocuk Nesibe yararına takdir edilen nafakanın müşterek çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden son bulacağının tabii olduğunun, davalı kadın ve müşterek çocuk yararına daha önceki bağımsız nafaka davasıyla hükmedilen nafakaların tahsilde tekerrür oluşturmayacağının anlaşılmasına göre" açıklamasıyla karar onanmış, UYAP üzerinden alınan 11.10.2011 tarihli kesinleşme şerhine göre Mahkemenin 2008/218 Esas ve 2009/327 Karar sayılı ilamı boşanma hükmü yönünden 21.09.2011 tarihinde kesinleşmiştir.Şikayete konu edilen Kayseri 6 İcra Müdürlüğü'nün 2012/7455 sayılı takip dosyasının incelenmesinden; boşanma dava tarihi olan 01.07.2008 tarihinden 2011/269-391 Esas ve Karar sayılı ilamın kesinleştiği 09.04.2012 tarihine kadar 500 TL'den 45 aylık 22.500,00 TL iştirak ve tedbir nafakasının talep edildiği anlaşılmaktadır.Yukarıda özetlenen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin açıklamalı onama ilamında belirtildiği üzere takibe konu ilamdaki alacaklı N.. yönünden hükmedilen nafaka, ergin olduğu 30.05.2011 tarihinde, alacaklı A.. yönünden hükmedilen nafaka ise boşanma ilamının kesinleştiği 21.09.2011 tarihinde kendiliğinden sona ereceği gibi alacaklı kadın ve müşterek çocuk yararına daha önceki bağımsız nafaka davasıyla hükmedilen nafakalarında tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde talep edilmesi gerekir. Mahkemece, bilirkişinin bu ilkelere göre hesaplama yapan raporuna dayanılarak, karar verilmesinde ilama ve açıklamalı onama ilamına aykırılık bulunmadığından alacaklı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazlarının REDDİNE,Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesap şeklinde bir yanlışlık yok ise de; boşanma ilamı 21.09.2011 tarihinde kesinleştiği halde, alacaklı A.. yönünden tedbir nafakasının 24.03.2011 tarihine kadar eksik hesaplanmış olması, aynı raporun 3. sayfasında, A.. için 2.750,00 TL ve 66,67 TL olarak belirlenen nafaka miktarının toplamı alınırken, 2.816,67 TL yerine maddi hata yapılarak, 2.186,66 TL gösterilmesi doğru değildir. Mahkemece, açıklanan konularda bilirkişiden ek rapor alınması ve buna göre sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve hata içeren bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Şirket adına çek ciro etme yetkisinin sözlü verildiği iddiası ispatlanabilir ise sahtecilik suçunun oluşumunu engeller
Kararı
VerenYargıtay
Dairesi : 11. Ceza DairesiMahkemesi :
ANKARA 6. Ağır CezaGünü :
05.06.2007
Sayısı :
264-181
Davacı :
K.H.Sanık :
Orhan
Resmi
belgede sahtecilik suçundan sanık Orhan ’in lehe kabul edilen 765
sayılı TCK’nun 342/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca
BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ
Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu
Alt İşveren-Üst işveren-Rücu ve birlikte sorumluluk ilkeleri-sorumluluk dönemi-çalışma süresi
Taraflar arasındaki “rücuan tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.12.2011 gün ve 2010/532E., 2011/483 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesini
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?