Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2584 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15942 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Safranbolu Asliye (Aile) Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/02/2013NUMARASI : 2011/581-2013/135Davacı-karşı davalı Ş.. Y.. ile davalı-karşı davacı E.. Ç.. aralarındaki alacak davasının kabulüne dair Safranbolu Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinden verilen 25.02.2013 gün ve 581/135 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili, duruşmasız olarak davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı E.. Ç.. bizzat ve vekili Av. T.. B.. geldiler. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü: KARARDavacı-birleşen dosyada davalı Ş.. Z.. vekili, 140 ada parseldeki üç katlı tripleks villa ile ilgili alımda vekil edeninin katkısı olduğunu açıklayarak 2.500 TL katkı payı alacağının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, harcını da yatırdığı 05.07.2010 tarihli dilekçe ile talebini ıslah ederek 30.000 TL'ye yükseltmiştir. Birleşen dosyaya karşı cevabında ise, kadının katkısın??n en fazla %25 olduğunu, fazla kısmı kabul etmediklerini açıklamıştır.Davalı-birleşen dosyada davacı E.. vekili, davacının alımda katkısı olmadığını, peşinatı ve üye ara senetlerin tamamını kendisinin ödediğini,kendi birikimleri ve ailesinin katkıları ile alındığını, davacının sadece maaşı olduğunu, katkısı olmadığını, kocanın evi geçindirme yükümlülüğü olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuş, birleşen dosyada ise erkek adına 593 ada parselde kayıtlı meskenin alımında gerek ziynetleri gerek maaşı ile katkısı olduğunu açıklayarak 1 nolu bağımsız bölümün dava tarihindeki serbest rayiç değerinin 1/2'sine tekabül eden 20.000 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte Ş.. Z..’dan tahsiline,fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkemenin, bilirkişi raporları doğrultusunda davacı Ş..'in davasının kısmen kabulüne 3.752 TL'nin dava tarihi 20.10.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı E..’den tahsili ile davacı Ş..'e ödenmesine, birleşen dosyada davacı E..’nin davasının kısmen kabulüne 16.750 TL'nin dava tarihi 09.01.2004’den tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ş..'ten tahsili ile E..'ye ödenmesine, her iki dosya bakımından da fazlaya ilişkin isteğin reddine ilişkin kararı, davacı-birleşen dosyada davalı Ş.. Z.. vekilinin temyizi üzerine Dairenin 24.05.2011 tarih 2011/1185 esas 2011/3080 karar sayılı ilamı ile kısmen onanmış kısmen bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı-karşı davalının 140 ada parsel üzerindeki tripleks villadaki katılma alacağına ilişkin davasının kabulüne, 30.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı E..’den tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı-birleşen dosyada davacı E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 21.07.1991 tarihinde evlenmişler, 22.07.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 19.09.2005 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. TMK'nun 225.maddesinin 2.fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK'nun 170.maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Mahkemenin ilk kararının temyiz incelemesi sonunda Dairece birleşen dosyada dava konusu 593 ada parsel üzerindeki binanın nolu meskenle ilgili temyiz itirazları yerinde görülmemiş, dava konusu 140 ada parsel üzerindeki nolu tripleks villa ile ilgili bozma sevk edilmiştir. Bozma ilamında, 140 ada parseldeki nolu tripleks villanın, 23.10.2001 tarihinde kooperatif üyeliği olarak kadın adına satın alındığı ve bilahare tapunun 09.04.2003 tarihinde üyelere tahsis sebebiyle oluştuğu, uyuşmazlık konusu villanın edinilmesi 23.10.2001 tarihinde kooperatif üyeliği ile başlayıp 09.04.2003 tarihinde tahsisen sonuçlandığına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 01.01.2002 tarihine kadar olan süre bakımından 743 sayılı TKM'nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin olup Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine göre, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar geçen süre bakımından da yasal edinilmiş mallara katılma rejimi kuralları gereğince çözüme kavuşturulması gerektiği, kooperatif üyeliğinin edinilmesi ile 01.01.2002 tarihi arasındaki sürenin iki ay sekiz gün gibi kısa süreye tekabül etmesi, davacının bu sürede gelir elde ettiği anlaşılmakla beraber, kooperatif üyeliğinin edinilmesinde davalı kadının babasına ait Kuşadası'nda bulunan taşınmazın satılarak elde edilen paranın kullanıldığı tanık beyanları ile belirlendiğine göre davacının katkı payı alacağının bulunmadığının kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak kooperatif üyeliği ile ilgili 01.01.2002 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan ödemeler bakımından davacının bir katkıda bulunmasına gerek olmaksızın bulunacak artık değer üzerinde yasal yarı oranda katılma alacağı hakkı bulunduğu, katılma alacağı belirlenirken 01.01.2002 sonrası ödemelerin toplam ödeme karşısındaki oranının bulunması, villanın tamamlanmamış olarak teslimi de gözetilerek o hali ile tasfiye tarihindeki (karar tarihine en yakın değer) değeri ile bulunan bu oranı çarparak belirlenecek değerin artık değer olduğunu gözetilmesi, bu artık değer üzerinde davacının yarı oranda katılma alacağı olduğunu dikkate alarak hüküm kurulması gerektiğine işaret edilmiştir.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu Dairesi'nde hüküm tesis edildiğine, Kooperatif için yapılan ödemelerde yapılan oranlama hatalı ise de 01.01.2002 sonrası ödenen 7.565 TL'nin toplam 21.040 TL içindeki oranı % 35,95 ve bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihe göre belirlenen piyasa sürüm değeri 220.000 TL ile çarpımı sonrası bulunacak artık değer 79.090 TL ve katılma alacağı ise 39.545 TL ise de ıslahla talep edilen miktarla bağlı kalınması gerektiğinden, talepten fazlaya hüküm verilemeyeceğinden 30.000 TL'ye hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğine, bozma sonrası ıslah yapılamayacağına, bir davada ancak bir kez ıslah mümkün olduğuna, ıslah için Mahkemenin resen süre vermesini gerektiren bir yasa hükmü de bulunmadığına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki yazılı husus dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak, davacı tarafça her ne kadar dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi istenmiş ise de TMK'nun 239/son fıkrası gereğince tasfiyenin sona erdiği tarih kararın verildiği tarih olduğundan karar tarihinden itibaren edinilmiş mallar bakımından yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden TMK'nun 239/son maddesi gereğince katılma alacağına mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru olmamıştır. davalı-birleşen dosyada davacı Emine vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerindedir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı Emine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün faize ilişkin hüküm bölümünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacı-karşı davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı-karşı davacıya verilmesine HUMK'nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya, 512,25 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.