Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2492 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16086 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2013NUMARASI : 2013/83-2013/629Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Takip konusu İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 10.10.2012 tarih ve 2011/224 Esas, 2012/198 Karar sayılı ilamda, 109.927,50 EURO'nun davalı Ing Bank'tan tahsiline, bu bedele 20.09.1999 tarihinden 21.09.2000 vade sonuna kadar % 21 faiz ve sonrasında 3095 Yasa 4/A hükümleri gereğince faiz uygulanmak suretiyle tahsiline karar verilmiştir . Bu ilamla başlatılan takipte uygulanacak faizin yabancı para olan EURO'ya kamu bankalarının fiilen uyguladıkları faiz işletilmesi gerekeceğinden borçlunun istenen faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un, 3678 sayılı yasa ile değişik 4/a maddesinde; Sözleşmede daha yüksek akdi veya geçikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti M.. B.. Tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti M.. B..'na bildirmek zorundadırlar. Bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranları olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebilmektedir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2010-2011 dönem için TCMB'nın Barolar birliğine bildirilen tablodan,1999-2012 dönem için bilirkişinin kendisinin Z.. B.., V.. B.. ve H.. B..'ndan temin ettiği farazi oranlar nazara alınarak faiz miktarının hesap edildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda Mahkemece ilam ve yasa maddesi nazara alınarak, Devlet Bankaları'nın takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranları ilgili bankalardan sorulup bu oranlar esas alınarak ve birer yıllık dönemler halinde faiz hesabı yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi yerine, bankalarca Türkiye Cumhuriyeti M.. B..'na uygulanacağı bildirilen farazi oranlar ile bilirkişinin tespit ettiği faiz oranları esas alınarak yapılan hatalı hesaplamaya göre sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.