Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2469 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14405 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Akşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2013/13-2013/35Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARAR İİK'nun 83/c maddesinde "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Kural olarak taşınmaz telef, tahrip veya tağyir edilmeden ondan ayrılması mümkün olan eklenti, ana taşınmazdan ayrı haczedilip satılabilir. Ana taşınmazın ipotekli olması hali için düzenlenmiş yukarıdaki yasa maddesine göre, ipotekli taşınmazın ipotek akit tablosunda sayılı ve eklenti niteliğini taşıyan menkuller, taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği gibi, ikinci fıkrada Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklı tutulmuş olup, bu maddeye göre rehin, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki mahcuzlar da taşınmazdan ayrı haczedilip satılamaz. Taşınmazın ipotekli olduğu her iki durumda da (ipotek akit tablosunda yazılı olsa da olmasa da) mahkemece mahcuzların Medeni Kanun hükümlerine göre eklenti niteliğinde olup olmadığı bilirkişi aracılığı ile belirlenmeli, taşınmaz ipotekli, mahcuz menkuller de bu taşınmazın eklentisi niteliğinde ise haczedilmezlik şikayeti kabul edilmelidir. Somut olayda, ipotekli fabrika binasında haciz edilen iki adet iş makinasının, fabrikanın çalışmasına özgülendiği, bunların olmaması halinde fabrikanın üretim yapamayacağı, yine taşınmaz tapu kaydı teferruat listesinde yer aldığından, taşınmazdan bağımsız olarak haczinin mümkün olmadığı gerekçesiyle borçlu haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tapu kaydı celp edilmiş , taşınmaz kaydı üzerinde ipotek ve tefferruat listesi şerhinin bulunduğu tesbit edilmiş , makine mühendisi bilirkişi vasıtasıyla haciz konusu iş makinaları üzerinde keşif ve inceleme yapılmış, bilirkişi haciz konusu iş makinalarının işletmenin (fabrikanın) olmazsa olmaz parçaları olduğunu, haczi halinde işletmenin amacını gerçekleştiremeyeceğini, fakat bunların portatif olduklarından başkası ile değiştirilmelerinin de mümkün olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, şikayete konu makinaların portatif oldukları, başkası ile değiştirilmeleri mümkün teferruat niteliğinde oldukları, taşınmazdan ayrı haczinin mümkün bulunduğu ve teferruat listesinde şerh edilmelerinin sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında, Mahkemece, şikayete konu mahcuz makinelerin, fabrikanın eklentisi niteliğinde olup olmadığı yönünden hukukçu, inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşacak kurulca yapılacak inceleme sonucu alınacak rapor gereğince bir karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ve eksik inceleme sonucu hüküm oluşturulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz istemin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Ceza Mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesinde bağlayıcılığı Taraflar arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 17.12.2009 gün ve 2008/252 E. 2009/308 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Daires Avukatın danışıklı icra takibi ve haciz, satış işlemleri yapmasının zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçu oluşturacağı DAVA VE KARAR: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre ye SANIĞIN DENETİM SÜRESİ İÇİNDE YENİ BİR SUÇ İŞLEMESİ - ZAMANAŞIMI Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE MicrosoftInternetExplorer4 Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?