MAHKEMESİ : Akşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2013/13-2013/35Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARAR İİK'nun 83/c maddesinde "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Kural olarak taşınmaz telef, tahrip veya tağyir edilmeden ondan ayrılması mümkün olan eklenti, ana taşınmazdan ayrı haczedilip satılabilir. Ana taşınmazın ipotekli olması hali için düzenlenmiş yukarıdaki yasa maddesine göre, ipotekli taşınmazın ipotek akit tablosunda sayılı ve eklenti niteliğini taşıyan menkuller, taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği gibi, ikinci fıkrada Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklı tutulmuş olup, bu maddeye göre rehin, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki mahcuzlar da taşınmazdan ayrı haczedilip satılamaz. Taşınmazın ipotekli olduğu her iki durumda da (ipotek akit tablosunda yazılı olsa da olmasa da) mahkemece mahcuzların Medeni Kanun hükümlerine göre eklenti niteliğinde olup olmadığı bilirkişi aracılığı ile belirlenmeli, taşınmaz ipotekli, mahcuz menkuller de bu taşınmazın eklentisi niteliğinde ise haczedilmezlik şikayeti kabul edilmelidir. Somut olayda, ipotekli fabrika binasında haciz edilen iki adet iş makinasının, fabrikanın çalışmasına özgülendiği, bunların olmaması halinde fabrikanın üretim yapamayacağı, yine taşınmaz tapu kaydı teferruat listesinde yer aldığından, taşınmazdan bağımsız olarak haczinin mümkün olmadığı gerekçesiyle borçlu haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tapu kaydı celp edilmiş , taşınmaz kaydı üzerinde ipotek ve tefferruat listesi şerhinin bulunduğu tesbit edilmiş , makine mühendisi bilirkişi vasıtasıyla haciz konusu iş makinaları üzerinde keşif ve inceleme yapılmış, bilirkişi haciz konusu iş makinalarının işletmenin (fabrikanın) olmazsa olmaz parçaları olduğunu, haczi halinde işletmenin amacını gerçekleştiremeyeceğini, fakat bunların portatif olduklarından başkası ile değiştirilmelerinin de mümkün olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, şikayete konu makinaların portatif oldukları, başkası ile değiştirilmeleri mümkün teferruat niteliğinde oldukları, taşınmazdan ayrı haczinin mümkün bulunduğu ve teferruat listesinde şerh edilmelerinin sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında, Mahkemece, şikayete konu mahcuz makinelerin, fabrikanın eklentisi niteliğinde olup olmadığı yönünden hukukçu, inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşacak kurulca yapılacak inceleme sonucu alınacak rapor gereğince bir karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ve eksik inceleme sonucu hüküm oluşturulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz istemin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Sigortasız Çalıştırılan İşçinin İşçilik Alacakları İçin Hizmet Tespit Davası Açmaya Zorlanamayacağı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca
incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009-
07/03/2011 tarihleri arasında ça
Hizmet tespiti davasında ispat kuralları - Araştırılması gereken hususlar
Taraflar arasındaki “hizmet tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3. İş Mahkemesince davanın “kabulüne” dair verilen 14.12.2011 gün ve 2011/398-2011/1062 sayılı kararın incelenmesi davalı SGK vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 29.12.2011 gün v
Avukatın takip kesinleştiği halde alacağın tahsili için gereken diğer işlemleri yapmaması görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suç tarihinde Ankara Barosuna bağlı avukat olarak çalışan sanığın, 13/10/2008 tarihli vekaletname ile katılanın K.. ve T.. Köyü tüzel kişiliklerinden olan alacağının tahsili amacıyla vekilliğini üstlendiği, Po
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?