Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2438 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22940 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 20. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2012NUMARASI : 2011/396-2012/1178Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; 2- Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine Bakırköy 6. İş Mahkemesi 2007/44 Esas ve 2011/211 Karar sayılı kararına dayanılarak ilamların icrası yoluyla başlatılan takipte, istenilen işlemiş faiz miktarının hatalı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, icra emrinin takibe konu asıl alacaklara işlemiş faize ilişkin kısmının iptali ile, asıl alacaklara takip tarihi itibariyle işlemiş faizin toplam 9.200,51 TL olarak hesaplanmasına ve takibin toplam 29.917,78 TL üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir. Hükmün esası alacaklı, avukatlık ücretine yönelik bölümü ise borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Somut olayda bu ilkeye uygun olmayan, birer yıllık devrelere dikkat edilmeksizin günlük devreler halinde hesaplama yapan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.