Hava ve müşterekleri ile H.İbrahim ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (İzmir Dördüncü Aslîye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 11.12.2007 gün ve 440/452 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar Hava ve arkadaşları vekili, 50125 ada 25 parselin Buca Belediyesi tarafından 1973 yılında müvekkillerinin murisi Osman'a tahsis edildiğini, o tarihten beri önce murisleri sonra davacıların ev yapıp zilyet olduklarını, tapu maliki Hüsnü kızı Pembe'nin 1948 yılında öldüğünü, mirasçılarına intikal gördüğü tarihe kadar TMK'nın 713/2. maddesindeki kazanma şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar H.İbrahim ve H.Hüsnü vekili, taşınmazın davalıların tapulu malı olduğunu, malik olmayan belediyenin yaptığı tahsisin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu maliki olmayan belediyenin tahsisinin geçersiz olduğu, tapu maliki Hüsnü kızı Pembe'nin bilinen kişi olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Öncesi 3716 m2 yüzölçüme sahip 606 ada 8 parsel olan dava konusu taşınmaz, 19.04.1961 tarihinde kadastro yoluyla müşterek mülkiyet esasına göre 1/5'er oranda Hüsnü kızı Pembe ve dava dışı müşterekleri adına tescil edilmiş, 03.09.1992 tarihinde imar uygulaması ile 158 m2 olarak 50125 ada 25 parsel numarasıyla tamamı Hüsnü kızı Pembe adına tescil edilmiş, 19.10.2006 tarihinde mirasçıları olan davalılara intikal etmiştir. Dava TMK'nın 713/2. maddedeki ölüm nedenine dayalı iptal ve tescile ilişkindir. Davalı tarafın dayanak İzmir Onikinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/1039 esas 2002/838 karar sayılı kesinleşmiş feragat nedeniyle ret hükmünde TMK'nın 713/2. maddesinde düzenlenen "...malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması..." sebebine dayanıldığı halde görülmekte olan davada aynı kanun maddesinde düzenlenen "...tapu malikinin yirmi yıl önce ölmüş..." olması nedenine dayanılmıştır. HUMK'nın 237. maddesi uyarınca kesin hüküm oluşması için her iki davanın taraf, konu ve sebebinin aynı olması gerekir. Söz konusu kesinleşmiş hüküm ile görülmekte olan dava arasında sebep birliği bulunmadığından, başka anlatımla, Dairemizin yerleşmiş ve devam eden uygulamalarına göre malikin tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamaması halinin, tapu malikinin ölmüş olması halinden ayrı dava sebebi olarak değerlendirildiğinden kesin hüküm oluşturmaz. Tapu maliki Hüsnü kızı Pembe, dosya arasında bulunan veraset belgesine göre 24.09.1948 tarihinde ölmüş, eldeki davanın davalılarını mirasçı olarak bırakmıştır. Davacı şahitlerinin, belediyenin tahsis ettiği 1972-1973 yılında muris Osman'ın hemen ev yapıp, o zamandan beri önce kendisinin ölümü ile mirasçıları davacıların, tapu intikal tarihi olan 19.10.2006 tarihine kadar yirmi yıldan fazla malik sıfatıyla davasız ve aralıksız zilyet ve tasarruflarında olduklarını açıklamalarına, TMK'nın 713/2. maddesinde belirtilen zilyetlik şartları arasında iyiniyetin aranmamasına, 1970'li yıllarda tahsisi yapan Buca Belediyesi'nin o tarihte malik olmamasının davacıların TMK'nın 713/2. maddesi uyarınca mülkiyeti kazanmalarına engel teşkil etmemesine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken değişik gerekçelerle reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen gerekçeler nedeniyle, davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna uygun olmayan yerel mahkeme hükmünün HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 29.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.